| Sughar, Pakistan'da çok ama çok fazla dilde kullanılan yerel bir kelime. | TED | هي كلمة محلية مستخدمة في عدة لغات بباكستان |
| Fakat seçme şansı büyük bir kelime. | TED | ولكن كما تعلون، الخيار هي كلمة انفعالية. |
| Sadelik harika bir kelime ve sadeliğin anlamı | TED | البساطة هي كلمة أنيقة. وعلينا التفكير في ذلك |
| Bu kelime bugün yeni bir anlam kazanacak. | Open Subtitles | التي هي كلمة لها تفسير مختلف بالنسبة لنا جميعا |
| Bu kelime, bugün bizim için yeni bir anlam ifade etmeli. | Open Subtitles | التي هي كلمة لها تفسير مختلف بالنسبة لنا جميعا اليوم |
| Gay kelimesinin mutlu anlamında entel bir İngiliz kelimesi sanırdım. | TED | كنت أعتقد حقًا أن مثلي هي كلمة إنجليزية راقية للسعادة. |
| "Cüce" dwarfizmi olan insanlar için kullanılan kaba bir kelimedir. | Open Subtitles | القزم هي كلمة تطلق للناس الذين يعانون من مرض التقزّم |
| Artık kimse kendini düşünmüyor. Özgünlük bitti. Orijinallik ayıp bir kelime oldu. | Open Subtitles | اعني، أن لا احد يتخذ قراره بنفسه بعد الآن لقد ماتت الفرديه الأصالة هي كلمة قذرة. |
| Çok mutlu oldum seni gördüğüme Mutlu doğru bir kelime değil bu şartlar altında Biliyorum, biliyorum. | Open Subtitles | سعيد جدًا لتواجدكِ هنا، حسنًا، سعيد هي كلمة ليست بالمناسبة.. |
| "Sahte olmayan şekilde" için kullanılan bir kelime var. "Gerçekten". | Open Subtitles | أتعلمين أن من مرادفات "ليس غير حقيقي"، هي كلمة "حقاً". |
| "Z" ile başlayan kelime çok pis ve aşağılık bir kelime, Sayın Yargıç. | Open Subtitles | كلمةُ زُنجي هي كلمة قذرة وبذيئة، ياحضرة القاضي |
| Bence "canlı" bu kategoriyi "kokuyla ve nemlilikle savaşır"a göre olumlu yönde dönüştüren çok iyi bir kelime. | TED | وأعتقد أن "طازجة" هي كلمة كبيرة تدور حقا في هذه الفئة إيجابيا، مقابل "رائحة الرطوبة والمعارك". |
| Hnugginn: mutlu bir kelime mi, hüzünlü bir kelime mi? | TED | "Hnugginn" هل هي كلمة مرحة ؟ ام هي كلمة حزينة ؟ |
| Ve artık günümüzde bir yerine iki kelimenin olmasının nedeni şu, görüyorsunuz, kelimelerden biri sistemin kitaptan bulduğu bir kelime, ne olduğunu bilmiyordu ve bunu size sunacak. | TED | والسبب في أن لدينا كلمتان الآن بدلاً من واحدة هو في الحقيقة أن إحدى الكلمتين هي كلمة أخذها برنامج الكابتشا من كتاب ما، لم يستطع التعرف عليها، وسيقدمها إليك. |
| "Sente" Uganda dilinde para anlamına gelen bir kelime. | TED | "سنتي" هي كلمة تعني "مال" باللغة السواحيلية. |
| Nakli yaptılar, ki bir daha asla kullanmak istemediğim bir kelime, ve burada uyandım. | Open Subtitles | لقد قاموا بالزرع - و هي كلمة لا انوي إستخدامها ثانية -َ ثم إستيقظت لأجد نفسي هنا |
| # Hislerimin yarısını bile karşılamıyor Bu kelime. | Open Subtitles | هي كلمة تمثل نصف جملة تصف إحساسي |
| Bu kelime Japonca. | Open Subtitles | هي كلمة يابانية. |
| Belki bilirsiniz, Prakash kelimesi Sanskritçe'de IŞIK anlamına geliyor, amacımız, bu çocukların yaşantılarına ışık katarken aynı zamanda nörolojinin en derin gizemlerine de ışık tutmak. | TED | براكاش, كما يعرف الكثير منكم, هي كلمة سانسكريتية تعني نور, والفكرة هي ان ندخل النور إلى حياة الأطفال, و لدينا ايضا فرصة لإلقاء الضوء على بعض من أكثر أسرار علم الأعصاب غموضا. |
| Üslü bir sayı olarak gelişmekte. Şimdi, üslü bir sayı üzerinde çok çalışılmış bir kelimedir. Bu kelimeyi basında sürekli duyuyorsunuz. | TED | انه يتحسن بمعدل اسي. الان، كلمة اسي هي كلمة مستهلكة، تسمعونها في الاعلام طوال الوقت |