"هَذَا" - Translation from Arabic to Turkish

• Bu

Bu fare deliğinde insan ne kadar iyi olabilirse o kadar iyiyim.
-أَوُّوهُ, نَادِينِي " أَوَسَبَّ". -أَنَا أيضاً كَذَلِكَ فِي هَذَا الْمَكَانَ الْمُقْرِفَ اللَّعِينَ.

Bu adamın hiçbir şeyi rastgele yaptığını sanmıyorum.
لَا أَعْتَقِدُ أَيُّ شَيْء, هَذَا الرَّجُلَ مُجَرَّد عَابِر.

Bu pisliği önümden çek hemen.
-خُذَّ هَذَا الْمُغْفَلَ بَعيدًا عَنْ وَجِهَيْ.

Sonra tutuklanan ve her şeyi itiraf eden Bu Nathaniel Demarest çıktı ve cinayeti her şeyi üstlendi.
-وَبَعْدَ ذَلِكَ نَسْمَعُ عَنْ هَذَا الرَّجُلَ " ناثانييل ديماريست " أُعْتَقَلَ فِي مَكَان الْحَادِثِ.

Herkes bir şey istiyor, Bu işi seviyorum.
-الْجَمِيعُ يُرِيدُ شَيْئًا مَا.. أَنَا أُحَبُّ هَذَا الْجُزْءَ!

Bir de Bu adam var Jackie T. Dostummuş gibi davrandı, her şeyi paylaştık.
-مِنْ هَذَا الرَّجُلَ هُنَاكَ ؟ "جاكِيٌّ. تِي".

Bu hiç iyi değil. Hayır.
-وَأَنَا لَا أَعُرْفٌ,مَاذَا بَعْدَ.هَذَا لَيْسَ جِيدَا.

Ve Bu Cin denen şey onun içine hapsedilmiş.
- مَعَ هَذَا الْجِنَّ الْمَحْبُوسَ بِدَاخِلِهِ.

Ve onu Bu Tanrı koruyor, Ahura Mazda.
-و الَّذِي يَخْضَعُ لِحِرَاسَتِهِ هَذَا الآله, " أَهَوَّرَا مازدا".

Demarest'in onu uyandırdığımı söylerken kastettiği Bu muydu?
-هَلْ هَذَا مَا يُعَنِّيهِ " ديماريست " عَنْدَمَا قَال أنني أَيَقِظَتَهُ ؟

O Bu Dünya'dan değil.
"غريغوري",هَلْ أَنْتَ بِخَيْرٍ ؟ -اِنْهَ لَيْسَ مِنْ هَذَا الْعَالِمَ.

Hayır, onu Bu Dünya'ya ben getirdim ve onu dışarıda ben çıkaracağım.
-لَا, لَا أَنَا أَحضرتُهُ فِي هَذَا الْعَالِمَ, -و سَأُخَرِّجُهُ مِنهُ.

Bu hapishaneden çıkıp gitmek ister misin?
-نِعْمَ, سَيِّدَي! -كراتشكوف", هَلْ تُرِيدَ تَرْكٌ هَذَا السِّجْنَ ؟"

Bay Puşkin, efendim. Bu adam dileklerin efendisi.
-سِيدَ " بِوَشْكَيْنِ", هَذَا الرَّجُلَ هُوَ " سِيدَ الْأَمِنِيَاتُ".

Hayır, onu durdurmanın tek yolu Bu. - İzin veremem, silahı indir.
-وَلَكِنَّ هَذَا هُوَ السَّبِيلُ الْوَحِيدُ لِمَنَعَهُ.

Morgana, Cennet'e giden yolun Bu olduğunu sanmıyorum.
-مَرْجَانَةُ " أَنَا حُقًّا لَا أَعْتَقِدُ أَنْ هَذَا هُوَ الطَّرِيقُ الى الْجَنَّةَ".

Tanrı'nın adına seni Bu dünyadan kovuyorum.
-بأسم اللَّهَ, أآمرك أَنْ تَخْرُجَ مِنْ هَذَا الْعَالِمَ.

Tek dileğim Bu kabusun sona erdiğini görmek.
-أَتَمَنَّى فَقَطْ أَنْ يَزُولُ كُلُّ هَذَا الْكَابُوسَ.

Yani Bu şeye dönüşmeyecekse
-حَسَّنَا، إذاَ كَانَ هَذَا لَنْ يَتَحَوَّلُ إِلَى فَرَدِ.

Bu tip şeyleri ne kadar sevdiğini bilirim.
-أَنَا أَعَلِمَ كَمْ تُحِبِ هَذَا النَّوْعَ مِنْ تِلْكَ الْأَشْيَاءَ.