| Güvenliğin büyük bir kısmını hallettim ama içeri girdiğimizde icabına bakmak için yeterli zamanımızın olmayacağı bir şey var. | Open Subtitles | لقد تمكّنت من التخطيط لإقتحام نظام حمايتهم كاملاً. ولكن هُناك شيئاً واحداً لن نملك له الوقت الكافي.. ونحن بالداخل. |
| - Sizinle görüşmem gereken bir şey var. | Open Subtitles | أنتتعملمتأخراً هُناك شيئاً اريد مناقشته معك |
| Aramızda özel bir şey var sanmıştım. | Open Subtitles | ، أعني اعتقدت أن هُناك شيئاً ما مُميز بيننا |
| Burada kesinlikle kaçırdığımız bir şey var. | Open Subtitles | حسناً ، لابُد أن هُناك شيئاً ما هُنا نغفل عنه |
| Dolaba bak. bir şeyler olmalı.. | Open Subtitles | حسناً ، إنظر بالثلاجة ، لابد أن هُناك شيئاً. |
| Pardon bayım, sanırım içkinizde bir şey var. | Open Subtitles | عفواً , سيّدي . أعتقد " " أنّ هُناك شيئاً في شرابك |
| Bana söylemek istediğin bir şey var mı? | Open Subtitles | هل هُناك شيئاً تودين أخباري بهِ؟ |
| Kitapçıda bakmak istediğim bir şey var da. | Open Subtitles | هُناك شيئاً ارغب بالتحقق منه في المكتبة |
| Taşıdığı o eski kutunun içinde onu delirten bir şey var! | Open Subtitles | يوجد هُناك شيئاً بداخل ذلك الصندوق ! القديم الذي تحمله، وهذا ما يجعلُها تُجنّ |
| Görmen gereken bir şey var. | Open Subtitles | هُناك شيئاً ما تحتاجين إلى رؤيته |
| Deneyebileceğimiz başka bir şey var. | Open Subtitles | هُناك شيئاً آخر يُمكننا تجربته |
| Sana gerçekten sormak istediğim bir şey var Doktor. | Open Subtitles | ... هُناك هُناك شيئاً ما أود سؤالك عنه حقاً أيها الطبيب |
| Bay Church'le birlikte etrafa şöyle bir baksanız... kayıp olan bir şey var mı diye... | Open Subtitles | هلا تفقّدتِ المكان مع السيد (تشيرش), لترى إذا كان هُناك شيئاً مفقوداً. |
| - Delikanlı Richie! Yapmanı istediğim bir şey var. | Open Subtitles | -مرحباً هُناك شيئاً أريدكَ أن تفعلهُ |
| Bana söylemediğin bir şey var, May Hala. | Open Subtitles | عَمّه (ماري) هُناك شيئاً لم تُخبريني به. |
| Bay Lane. Bize söylemediğiniz bir şey var mı? | Open Subtitles | سيد (لين)، هل هُناك شيئاً لم تخبرنا بشأنه؟ |
| İstediğin herhangi bir şey var mı? | Open Subtitles | هل هُناك شيئاً تحتاجينه؟ |
| Tamam, Ezra'nın bilmemizi istediği bir şey var. | Open Subtitles | حسناً، هُناك شيئاً (إيزرا) أرادنا أن نعلمه |
| Sizinle görüşmem gereken bir şey var. | Open Subtitles | هُناك شيئاً اريد مناقشته معك |
| Büyükanne lütfen! İçinde senden kalan bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | جدَتي ، أرجوك لابد أن هُناك شيئاً باقي منك |
| Belki de o gemide nakledilen bir şeyler olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | الآن ، أنا أعتقد أنه رُبما كان هُناك شيئاً يتم نقله على متن تلك السفينة |