"هُنا على" - Translation from Arabic to Turkish

    • burada
        
    • buraya
        
    Bütün zamanını burada, herkesten uzak bir şekilde geçiremezsin. Open Subtitles لا يُمكنك أن تبقى هُنا على الدوام أن لا ترى أيّ شخص
    Fazla zamanım yok. Hemen burada konuşalım. Open Subtitles أجل، للحظة، يُمكننا الجلوس هُنا على العشب ذا.
    burada boş boş oturup ne yapacağız da? Open Subtitles ماذا نفعل بحقّ الجحيم بجلوسنا هُنا على أيٍّ؟
    Son 50 yıldır her sabah buraya gelen. Open Subtitles يأتي إلى هُنا على مدى 50 السنوات الماضية ؟
    Kanka buraya geldiğimden beri hiçbir şey yemedim biliyorsun. Open Subtitles الطعام. بربّك، أنت تعلم أنّني لن أأكل هُنا على الإطلاق.
    Sonsuza dek burada duramam. Open Subtitles لمْ يعد بإمكاني الوُقوف هُنا على أيّة حال.
    Daha çok burada yetiştim ama ailem İsrailli. Open Subtitles لقد ترعرت هُنا على الأغلب لكنَ والدي إسرائيلين.
    Eğer ölüler şimdi dirilirlerse burada, dünyada bu, kıyamet gününün yakın olduğu anlamına mı gelir? Open Subtitles إذا كان الموتى يستطيعون الإستيقاظ الآن هُنا على الأرض هل هذا يعني أن يوم الحساب قد أتى بالفعل ؟
    - Senin burada işin yok. - Bu kadar yeter beyler. Open Subtitles ــ ليس لديك أي عمل لتكون هُنا على الإطلاق ــ يا رفاق , بالله عليكما
    Bu arada Hasır Şapkalar şu an burada. Open Subtitles بالمُناسبة، طاقم قُبّعة القشّ هُنا على هذه السّفينة الآن.
    burada tehlikede olan gerçek evlilikler var, Bill. Open Subtitles هذه علاقات زواج حقيقية هُنا على المحك يا بيل.
    Ya sana kılıcın burada, Dünya'da olduğunu söylesem? Open Subtitles ماذا لو أخبرتك أن ذلك السيف كان يتواجد هُنا على الأرض ؟
    Zaten burada napıyorsun ki? Open Subtitles ما الذي تفعلينه بحق الأرض هُنا على أى حال ؟
    Hem burada telefon çekmez. Open Subtitles لا يمكنكِ الحصول على أشارة هُنا على أي حال...
    burada bakıcıyız. Open Subtitles إننا المسؤولون هُنا على المكان.
    burada ne yapıyordun, bu arada? Open Subtitles ما الذى تفعله هُنا على أى حال ؟
    - Neden sofrayı buraya kurdunuz? Open Subtitles حيث كانوا. -لماذا وضعتِ الطعام هُنا على أي حال؟
    Sizi buraya başka bir nedenden dolayı çağırdım. Ev bahaneydi. Open Subtitles أضطررتُ جلبكِ هُنا على إدعاء خاطئ.
    Tek amacın ortalığı karıştırmaksa neden buraya geldin? Open Subtitles أستعجبُ عَن سببِ حضورك هُنا على الإطلاق! إذا كانت نيتكِ هيَ فقط الإزعاج!
    Eee,neden buraya geldik şimdi? Open Subtitles إذن, لماذا نحن هُنا على أية حال؟
    buraya nasıl geldin bu arada? Open Subtitles كيف أتيتِ إلى هُنا على أيّةِ حال؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more