"وآخذ" - Translation from Arabic to Turkish

• alacağım
• alıp
• alırım
• alıyorum
• alsam
• alayım
• dönüp

Çantayı senden alacağım. Sen de kaçacaksın. Kendine bir kahve,bir de pizza ısmarlayacaksın.
وآخذ الحقيبة منك ، وأنت تهرب وتذهب لإحتساء كوب قهوة ، قطعة بيتزا

Geri dönüp eve gideceğim ve duş alacağım.
سوف استدير واعود وأركض الى البيت وآخذ حماما

Paramı ve mallarımı alıp seni de Danube'ye alsam nasıl olur peki?
ما رأيك أن آخذ نقودي، وآخذ ممتلكآتي، والقِ بكِ في نهر الدانوب؟

Bodruma inmek ve bir balta alıp kafatasını parçalamak istedim.
أو أن أنزل إلى الطابق الأرضي، وآخذ الفأس وأسحق به جمجمتك.

Oraya giderim, şişmanın silahını alırım ve buraya gelip tam alnının ortasına dayarım.
أذهب وآخذ مسدس ذلك البدين وأعود وأضع رصاصتين بين عينيك

Yanıma alıyorum, ölçüler halinde, bu sadece bir ağız dolusu.
اخذها معي , اخرجها بلطف , وآخذ رشفة صغيرة

Dokuzuncuda patlattılar. Bir banyo daha alacağım.
لقد أفسدوا الأمر بالتاسع وآخذ حمّاماً آخر بعد

Günün sonunda, ismimi yakamdan çıkartıp, dolabı açacağım, beynimi alacağım yerine koyacağım, otoparka gideceğim, arabamla eve döneceğim.
وفي نهاية اليوم، أنزع رقعة اسمي أفتح الدرج وآخذ دماغي وأقود سيّارتي إلى البيت

Harddiskini indirecek ve bir kaçta döküman alacağım, tamam mıdır?
سأحمّل قرصه الصلب وآخذ بعض البصمات، حسنٌ؟

Eğer paramı alamazsam, ikinizi de öldürüp payımı öyle alacağım.
إذاً لم يدفع لي سأقتلكم جميعاً وآخذ حصتي منك

Sonra tuvaletimi yapıp, duş alıp traş olacağım.
ثمّ سأدخل الحمام لأتغوّط وآخذ حمامي وأحلق

Ama onunla tanışabilsem ona teşekkür eder ve elini alıp öperdim, Tanrı'ya şükür ki bize acıdı.
ولكنلوإستطعتأنألقاه، سأشكره، وآخذ بيده ، وأقبلها ، وأشكر الإله أنه قام بمساعدتنا.

O yüzden eve gidip, bir duş alıp en şiddetlisinden bir tane oyun bulup oynayacağım.
سأذهب إلى منزلي وآخذ حمام ساخن ، وألعب أكثر الألعاب عنفاً التي أجدها

Bencil olan benim. İstediğimi alırım. İstediğimi yaparım.
إنّي أنا الأنانيّ، وآخذ ما أريد وأفعل ما أريد، وأكذب على أخي

Onu terk ederim ve çocuklarını da yanıma alırım.
كان زوجي يخونني مع أوليفيا بوب. سوف أتركه، وآخذ أولادي معي.

imzalamazsanız, Ellerinizi keserim ve alırım onu.
إذا لم تفعل سوف أقطع أيديكم وآخذ التوقيع

Oyuncuyum. Bir de Hunter'den ders alıyorum.
في الواقع, انا ممثلة, وآخذ بعض الحصص لدى هانتر

Jem nerede olabileceğini bildiğini düşünüyor ve bana söylüyor üstüme ceketi giyiyorum, bir el feneri alıyorum ormana gidiyorum ve oraya varıyorum, mağaraya.
جيم تعتقد أين قد تكون وتقول لي وارتدي السترة وآخذ شعلة واذهب الى الغابة ، وأدخل الى الكهف

- İnceleme yapıyorum, not alıyorum.
ماذا ترى أني أفعل؟ -أنا أراقب، وآخذ الملاحظات

Evet ama bir düşünsene soygunu ben planlasam, işi bitirip paramı alsam ve sen beni durdurmak için gelsen.
نعم، ولكن تخيّل فقط أخطط لهذه السرقة، وأنفذها، وآخذ أموالي وأنت تأتي لتوقفني

Şunu da alayım bari.
آخر فطر من الأفضل أن أ ستمر وآخذ هذا للرأس