| Kovdum gitmediler. Bağırdım gitmediler. Korkuluk yapmanın vakti geldi. | Open Subtitles | حاولت مقاطعتهم، حاولت إبعادهم، وآن الأوان لصنع فزاعة |
| Sen de benim ekibimdesin. Ve gitmenin vakti geldi. | Open Subtitles | أنت ضمن فريقي، وآن الأوان لتغادر. |
| Birinin bir şeyler söylemesinin vakti gelmişti... | Open Subtitles | وآن الأوان كي يقول أحدهم شيئاً، لذا... |
| Senin için riskler aldım ben. Şimdi Jackson için doğru olanı yapma vakti geldi. | Open Subtitles | لقد ارتدت مخاطرات لأجلك، وآن الأوان لأقوم بواجبي إزاء (جاكسون). |