| Sadece onları alıp, değiş tokuşta satarım, ama bu kadın benim iyi niyetimden faydalanıyor. | Open Subtitles | أغليها وأبيعها في اجتماع المقايضة لكن هذه المرأة تستغل طيبتي |
| Bir ülke için düzmece bilgiler uydururum ve bunları yeterince aptal olanlarına satarım. | Open Subtitles | ...أنا أخترع معلومات زائفة عن بلد وأبيعها للأغبياء الذين يصدقونها |
| Belki alırım sonra da köşeyi döner "iki katına satarım". | Open Subtitles | "ربما بإمكاني شرائها, وأعود وأبيعها بضعف السعر" |
| Eritip açık pazarda satmak. | Open Subtitles | لأصهرها وأبيعها في السوق المفتوحة |
| Ve onlara pub, kuruş bir süre satmak. | Open Subtitles | وأبيعها له في الحانة كل واحدة مقابل بنس |
| Virüs yataklarının içinden ufak miktarlar biriktirip onları kara borsada satıyordum | Open Subtitles | كنتُ أقوم بشحن كميات صغيرة من الفيروس وأبيعها بالسوق السوداء |
| Kazanırsam satarım. | Open Subtitles | أفوز بها وأبيعها |
| Ve onu bir yerde çadıra sokup... onu yer yatagı olarak kullanacak... sakallı ve dizlik kullanan birine satarım. | Open Subtitles | وسأعثر على زهرة الكرز وأبيعها ... لأحد الملتحين من ذوي القلوب التي لا ترحم الذي سيضعها في خيمةٍ في مكان ما ويستغلها ! |
| Onları sarhoş heriflerden çalıp gecenin sonunda yine onlara satıyordum. | Open Subtitles | كنت أسرق الأحذيه منهم هؤلاء السكارى وأبيعها عليهم مجددا بنهاية الليله |