| Bilgeliğini sorgulamakla hata ettim leydim Ve bunu telafi etmek istiyorum. | Open Subtitles | كنتُ مُخطئًا للتّشكيك في حكمتكِ يا مولاتي، وأتمنّى أن أقدّم تعويضًا. |
| Umarım farklı altyapıya sahip birçok genç bu heyecan verici yolculukta bize katılır Ve doğadan ilham alan yeni tasarımlar sunarak robotik geleceğini şekillendirmeye yardımcı olur. | TED | وأتمنّى أن ينضمّ إلينا الشبابُ من مختلفِ الخلفيّات في هذه الرّحلةِ الحماسيّة، وأن يساعدونا في خلق مستقبلٍ لهذا المجال الواعد بتقديم مفاهيمَ جديدة مستوحاةٍ من الطبيعة. |
| Ve Aubrey de Grey ile Godspeed 'e şans diliyorum, Ve onlar gibi diğer insanlara, en kısa zamanda bu konuda bir şeyler yapmaya çalışmak için | TED | وأتمنّى التوفيق لأوبري دي غراي والأشخاص أمثاله في محاولة فعل شيء حيال هذ الأمر في أسرع وقت |
| Keşke hepinizi güzel bir kadına sıkıştırabilseydim. | Open Subtitles | وأتمنّى لو كان بوسعي أن أضغطكم جميعاً في امرأة واحدة فاتنة. |
| İyi tatiller, Keşke ben de gelebilseydim. | Open Subtitles | على أيّة حال إستمتعوا وأتمنّى لو أكون معكم |
| Adına sevindim. Umarım birlikte mutlu olur surunuz. Sağ ol. | Open Subtitles | حسنٌ، أنا سعيدة من أجلمنا وأتمنّى أن تُنجِحا هذه العلاقة |
| Güzel. Ve Umarım ufaklıklar izliyordur. | Open Subtitles | جيّد، وأتمنّى من الصّغار أن يكونوا يُشاهدون. |
| Çözümlemelerimde bir aksaklık var Ve bu konuda bana yardım edersiniz diye umuyordum. | Open Subtitles | هناك عيب فيما توصّلت إليه وأتمنّى أن تساعدني في إصلاح ذلك |
| Anneme, onu sevdiğimi Ve bebekler konusunda iyi şanslar dilediğimi söyle. | Open Subtitles | اخبر أمي أنّي أحبّها، وأتمنّى لها التوفيق مع الطفلين. |
| Bu yaşın sana sağlık, mutluluk Ve başarı getirsin. Senin için harika bir yıl olsun. | Open Subtitles | أتمنّى لكَ النجاح والرقيّ والسعادة، وأتمنّى أن يكون عامًا عظيمًا عليك. |
| Ve bunu sana söylemeyi ne kadar istesem de hepimizi etkileyebilecek bir şey olduğu için söyleyemem. | Open Subtitles | وأتمنّى لو أنّ بإمكاني إخباركِ به، ولكنّي لا أستطيع، لأسبابٍ تؤثّر علينا جميعًا. |
| Umarım onu bulursun. Umarım mutlu Ve özgür yaşarsın. Ben bunu yapamadım. | Open Subtitles | آمل أن تجديه، وأتمنّى لكِ حياة أكثر حرّيّة وسعادة مما حظيت. |
| Seni çok seviyorum, Justin Ve Umarım bu videoyu görürsün çünkü aksi taktirde aptal gibi görüneceğim. | Open Subtitles | أحبك كثيرا يا جاستن، وأتمنّى أن تشاهد هذا الفيديو. وإلا سأبدوا غبيّة جداَ. |
| Keşke senin inanabileceğim bir açıklamam olsaydı ama güven bana, bu en iyisiydi. | Open Subtitles | وأتمنّى إذا كان لدي تفسيرٌ ستصدّقينه، لكن صدّقيني الأمر للصالح الأفضل. |
| Keşke bu hissi biriyle paylaşabilseydim ama yapamam. | Open Subtitles | وأتمنّى أن تمكنني مشاركة أحد هذا الشعور، لكن لا يمكنني. |
| Ve Keşke elimden daha fazlası gelebilseydi diyorum. | Open Subtitles | وأتمنّى فحسب لو أنّه كان بمقدوري فعل المزيد. |
| Umarım böyle yoğun bir günde sizi rahatsız etmiş olmamı mazur görürsünüz. | Open Subtitles | ممتن لكم، وأتمنّى ان تعذرونى على الاخذ من وقتكم الغالى |
| İlgileneceğim, Umarım memnun kalırsınız. | Open Subtitles | سأهتم بها، وأتمنّى بأنّ تستمتّع بإقامتك. |