| Her çeşit ipe sahipti, farklı uzunluklarda bütün renklerde beyaz ve kırmızı yeşil ve sarı turuncu ve şarap rengi, mor ve mavi. | Open Subtitles | كان لديه حبل من كل لون وكل طول أبيض وأحمر أخضر وأصفر |
| Kanlı ve kırmızı görünmesi için boyuyorlar. Bunu biliyor muydun? | Open Subtitles | يطلونه لكي يبدو دامياً وأحمر هل تعلم ذلك؟ |
| İri gözleri ve kırmızı, yakut rengi dudakları var. | Open Subtitles | وحصلت بعينين واسعتين ، وأحمر الشفاه روبي. |
| Peki ya dudak parlatıcım? | Open Subtitles | حسنا وأحمر الشفاه؟ |
| Çantam, dudak parlatıcım nerede? | Open Subtitles | أين محفظتى ، وأحمر الشفاة؟ |
| Yeniydiler. Gri renkti, bazı yerleri kırmızıydı. | Open Subtitles | وقد كان جديدًا, وكان لونه رمادي وأحمر, به أجزاء رماديّة... |
| Çoğu insanda üç tür vardır: mavi, yeşil ve kırmızı. | Open Subtitles | معظم الأشخاص لديهم ثلاث أنواع، أزرق، أخضر وأحمر. |
| Benim sırrım mavi ve kırmızı renkteydi ve uçmayı biliyordu. | Open Subtitles | سري أزرق وأحمر ويستطيع الطيران |
| Ve her şekeri tattım. Beyaz ve kırmızı. | Open Subtitles | وتمكنت من تجربة كل نكهة أبيض وأحمر. |
| Sonra Morpheus mavi bonibon ve kırmızı bonibonla geliyor. | Open Subtitles | وبعد ذلك يَجيءُ Morpheus فيه بالأزرقِ إم إم وأحمر إم إم، |
| Çok havalı ve kırmızı. | Open Subtitles | إنّه رائع جدًّا وأحمر. |
| Evet, benimkiler öyle. Seninkiler sarı ve kırmızı. | Open Subtitles | نعم ، انا ، أنت أصفر وأحمر |
| Çekici aracın renkleri sarı ve kırmızıydı. | Open Subtitles | وكان لون الشاحنة أصفر وأحمر |