| Bir arkadaşım, eski sevgilimle çıktı ve ben de sorun olmadığını söyledim. | Open Subtitles | حيث كانت لي صديقة واعدت خليلي السابق وأخبرتها بأني موافقة على ذلك ، ولكني حقاً لم أكن كذلك |
| Bu yüzden haddimi aşıp; mutlu olmasını istediğimi söyledim. | Open Subtitles | لذا خرجت من مكاني وأخبرتها بأني أتمنى أن تكون سعيدة |
| Arayıp onu özlediğimi söyledim. | Open Subtitles | اتصلت بها، وأخبرتها بأني أشتاق إليها. |
| Ona senin bu işi isteyeceğinden pek emin olmadığımı söyledim. | Open Subtitles | وأخبرتها بأني لا أعلم هل تريد عمل ذلك |
| - Onu sonra arayacağımı söyledim. | Open Subtitles | . وأخبرتها بأني سأعاود الاتصال |
| Erin'le konuştum ve Naday'i buraya getirmemiz gerektiğini söyledim. | Open Subtitles | تكلمت مع (إرين) وأخبرتها بأني أظن أنه علينا إحضار (ناداي) |