| Önce güneye Selanik'e doğru yönel, sonra İtalya'ya giden bir gemiye saklan. | Open Subtitles | "قبل ذلك، توجه جنوباً إلى "سلونيكا "وأختبئ في السفينة المتجهة نحو "إيطاليا |
| Gemiyi durdurmam gerek. - Kontrol odasında saklan ve kapıyı da ardından kilitle. | Open Subtitles | علي إيقاف السفينة أذهب وأختبئ في غرفة التحكم بالعمليات وأقفل الباب خلفك |
| Beni dinle tamam mı, polisi araman gerek... sonra onlar gelene kadar saklan. | Open Subtitles | اسمعنى .حسنا يجب أن نتصل بالشرطة وأختبئ هنا حتى يأتوا |
| Buranın altında, koyu karanlıkta durmak mantıklı ben de bariyerleri aşıp saklanırım. Neden kaçmak yerine saklanırsın? | Open Subtitles | لكن هنا سيكون فاحماً شديد السواد، لذا فإنّي أتسلق السياج وأختبئ. |
| Buranın altında, koyu karanlıkta durmak mantıklı... ..ben de bariyerleri aşıp saklanırım. | Open Subtitles | لكن هنا سيكون فاحماً شديد السواد، لذا فإنّي أتسلق السياج وأختبئ. |
| Ama şuan karanlık bir odada yasal olarak araba bile kirayalamayan, ...koridor dolusu insandan saklanıyorum. | Open Subtitles | وأختبئ في غرفةٍ مظلمة بعيدًا عن ممرّ الناس العاجزين عن إستئجار سيارة بطريقة قانونية |
| Küçükken koruyucu ailemin evinden her kaçtığımda Frankie'nin penceresine tırmanıp içeri saklanırdım. | Open Subtitles | عندما كنت صغيرا كل مرة كنت أهرب من المنزل كنت أقفز الي نافذة فرانك وأختبئ |
| Hemen camlı kapıya git ve perdelerin ardına saklan. | Open Subtitles | ... أذهب مباشرة للنافذة وأختبئ وراء الستارة ... |
| Önce burada biraz saklan, sana çay demleyim. | Open Subtitles | إبق وأختبئ هنا أولاً سأعد بعض الشاي |
| - Koş ve saklan. - Ne? | Open Subtitles | ــ أهرب وأختبئ ــ ماذا ؟ |
| Kaç ve saklan, ben de 20'ye kadar sayayım. | Open Subtitles | أهرب وأختبئ , سوف أعد للعشرين |
| Onları görmek istemiyorum. Git de saklan öyleyse. | Open Subtitles | إذهب وأختبئ إذن |
| -Arabadan inip hemen saklan. | Open Subtitles | -أخرج من السيارة وأختبئ حالاً |
| -Arabadan inip hemen saklan. | Open Subtitles | -أخرج من السيارة وأختبئ حالاً |
| Çok üzgün hissettiğim zamanlarda gidip bir yerlerde saklanırım. | Open Subtitles | أحياناً عندما أشعر بالحزن حقاً، أذهب وأختبئ في مكانٍ ما. |
| Bazen dokunduğumuzda dürüstlüğü çok fazla gözlerimi kaparım ve saklanırım | Open Subtitles | # الصراحة، هي كثيرة # # وأضطرّ لحجب عينيّ وأختبئ # |
| Işıkları kapatıp banyoya saklanıyorum. | Open Subtitles | أنا أطفئ الأضواء وأختبئ فى حمامى |
| Kaçıyorum, saklanıyorum ama canavar yine beni buluyor. | Open Subtitles | أنا أهرب وأختبئ لكن الوحش يجدني |
| Gerçekten saklanıyorum. | Open Subtitles | وأختبئ عن الحقيقة. |
| Kendimi sarar ve saklanırdım. | Open Subtitles | ألفها حولي وأختبئ |