| ailelerinin de olaya müdahil olmamıza izin vermeye niyetleri yok. | Open Subtitles | وأسرهم لا نية لديهم بالسماح لنا بالخوض في شئونهم الخاصة |
| Hayır, ama elinde her konsey üyesi ve ailelerinin adresi ve onları incitebilecek imkânı var. | Open Subtitles | بلى، لكنّه يملك عناوين كلّ أعضاء مجلس المدينة وأسرهم |
| Yani esneklik güvenli bir şekilde sağlanırsa, hastalar ve aileleri için fevkalade değerli olabilir. | TED | لذلك، فهذه المرونة إذا تم تلقيها بأمان يمكن أن تكون ذات فائدة رائعة بالنسبة إلى المرضى وأسرهم. |
| Bedel ödeyenler sıradan Berlin vatandaşları ve aileleri olmuştu. | Open Subtitles | وكان مواطنو برلين وأسرهم هم من دفعوا الثمن |
| Suçluları bulmaya odaklanıp, günlerimizi geçirdik ve sonra bunun bizi kurbanlara ve ailelerine yaklaştıracağını düşündük. | Open Subtitles | نحن نركز يوما بعد يوم خارجا على العثور على المجرم، وبعد ذلك نحن نقول لأنفسنا أنه سوف تجلب إغلاق للضحايا وأسرهم. |
| Onlarca iyi adama ve ailelerine ihanet etti. | Open Subtitles | خان العشرات من الرجال الصالحين وأسرهم |
| Aynı zamanda diğer anne adayları ve onların aileleriyle topluluk oluşturuyorlar. | TED | وفي الوقت نفسه، يشكلون مجتمعا مع الأمهات الحوامل الأخرى وأسرهم. |
| Çoğu Hindistan'daki ufak kasabalardan gelen bu kadınlar evlerinden ve ailelerinden çok uzakta barışı sürdürmeye yardım ediyorlar. | TED | العديد من هؤلاء النساء، من مدن صغيرة فى الهند، يساعدن فى حفظ السلام، بعيداً عن منازلهم وأسرهم. |
| Çünkü haberlerin esas özelliğinin kurbanların ve geride kalan ailelerinin sesi olduğuna inanıyoruz. | Open Subtitles | وبسبب إيماننا بأن جوهر الأخبار هو التعبير عن أصوات الضحايا وأسرهم المفجوعة |
| Joseph, personelimizin ve ailelerinin listesini çıkart. | Open Subtitles | جوزيف، وتقديم قائمة من الموظفين لدينا وأسرهم. |
| Kira virüsü, uluslararası alanda nüfuzlu insanların ajanların ve ailelerinin şahsi bilgilerine ulaşılmak için tasarlandı. | Open Subtitles | تم استخدام فيروس كيرا للوصول للمعلومات الشخصية لرجال اعمال ومحققين دوليين وأسرهم |
| aileleri ve aile bağlantılarını da. | Open Subtitles | وأسرهم وعائلاتهم الممتدة |
| Dostlarım ve aileleri için de teşekkürler. | Open Subtitles | وأصدقائي وأسرهم |
| Mühendisler ve aileleri Kral'ın Helmand'daki sarayının yakınlarında bir ev komplesinde yaşıyorlardı. | Open Subtitles | أقام المهندسون وأسرهم في تجمعات سكنية خاصة مجاورة للقصر الملكي في إقليم (هيلماند) |
| Ve ölümcül hastalıkları süresince bu insanlara ve onların ailelerine ne olduğunu gözlemliyordum. | TED | وكنت أراقب ما يحدث للناس وأسرهم خلال فترة مرضهم اللأخير. |
| Bununla birlikte asıl endişemiz uçaktaki yolcularımız ve onların aileleridir. | Open Subtitles | وعلى الرغم من أن اهتمامنا الرئيسي حاليًا ينصب على ركاب الطائرة وأسرهم |
| Araştırmacılar insanların sıklıkla dürüst olmakta ve içlerini yabancılara açmakta arkadaşlarından ve ailelerinden daha rahat hissetiklerini buldular -- ki insanlar sıklıkla yabancılar tarafından daha iyi anlaşıldıklarını hissederler. | TED | وجد الباحثون أن الناس في الغالب يشعرون بالراحة أكثر كونهم صادقين ومنفتحين حول ذاتهم الداخلية مع الغرباء أكثر مما يفعلون مع أصدقائهم وأسرهم -- إنهم غالبًا يشعرون بأنه تم فهمهم أكثر من قبل الغرباء. |