"وأشتاق" - Translation from Arabic to Turkish

• özledim
• özlediğimi

Ben de seni seviyorum ve özledim ve eve gelirsen sabah görüşürüz.
وأنا أيضاً أحبك، وأشتاق إليك، ولو أتيت للمنزل بالوقت المحدد، سأراك بالصباح

Çok özledim. Dayanamıyorum artık bu sessizliğe.
وأشتاق غليك ولم أعد أطيق هذا ومفترض أن أكون في المعالجة الصامتة

Evet, sadece burada çok yalnız kaldım ve seni deliler gibi özledim bu çok zor geliyor.
أجل، لكني أشعر بالوحدة فحسب وأشتاق لك بشدة والأمر صعب بحق

Uykuya yatıyorum ama yatmadan önce seni sevdiğimi ve çok özlediğimi söylemek istiyorum ve keşke evde olsaydın ve iyi geceler ve dün derste altın yıldız aldım.
وأشتاق إليك، وأتمنى لو كنت بالمنزل، وليلة سعيدة، وحصلت على سمكة ذهبية بصفي البارحة

Sorun yok. Seni sevdiğimi ve özlediğimi söylemek için aradım.
نعم، أتصلت فقط لأقول إني أحبك وأشتاق إليك.

Mahremiyetimi özledim, eşyalarımın bildiğim yerlerde olmasını ve Connie'yi.
نعم، أشتاق لخصوصيّتي أشتاق لمعرفة مكان أغراضي، وأشتاق لـ كوني

Hastaneden yeni çıktım... onu özledim.
حصلت للتو من المستشفى وأشتاق لها.

Bir süredir senden haber alamadım da özledim seni.
لم أسمع منك منذ فترة... أجل، وأشتاق إليك.

Sevgili Mona. Biraz önce kollarımdan ayrılıp kocan Abe'e geri döndün ve şimdiden seni özledim."
"عزيزتي (مونا) تركتني لتعودي لزوجك وأشتاق إليك بالفعل"

Sana güveniyorum, E. Seni seviyorum ve özledim.
أنا أثق بك أحبك وأشتاق إليك

O pantolonu da özledim ayrıca.
وأشتاق لذلك السروال

Ve seni seviyorum ve deli gibi özledim.
وأنا أحبك، وأشتاق إليك بجنون،

...olmamaktan nefret ediyorum. Ve de seni özledim Damon. Keşke yanına gelmeme izin versen.
"إنّي بقربكَ وأشتاق إليكَ يا (دايمُن) أتمنّى أن تسمح لي بالمجيء إليكَ"

Efendi Damian beni azat etti. Onu şimdiden özledim.
لقد حررني السيد (داميان) وأشتاق إليه بالفعل

Ben de seni özledim.
♪ الرقص، المضاجعة ♪ ♪ المضاجعة ♪ ♪ الرقص، الرقص، المضاجعة ♪ (نومار : أجل أنا في الحفلة ، وأشتاق لكِ بدوري)

İnterneti, cep telefonumu, mesajlaşmayı ve suşiyi özledim.
أشتاق للمراسلة، وأشتاق للسوشي

Yalnız olduğumu ve erkekleri özlediğimi mi?
أنني وحيدة ؟ وأشتاق الى الرجال؟