| Aşiret ağası ve arkadaşları için seks kölesi olarak çalışmaya zorlandığı başka bir vilayete götürülmüş. | TED | واقتيد إلى محافظة أخرى، حيث اضطر للعمل كعبد للجنس لأمراء الحرب وأصدقائهم. |
| Neyin ne kadar ettiğini bilmek, bir faturayı tartışmayı öğrenmek, onları, arkadaşları ve aileleri yaralayan problemi çözmemize yardım etmek istediler. | TED | يريدون أن يعلموا تكلفة هذه الأشياء، ويتعلموا كيف يساومون بقيمة الفواتير، ويساعدونا في حل هذه المشكلة التي تضرهم هم وأصدقائهم وعائلاتهم. |
| Allah bilir bizimkiler ve saplantılı arkadaşları ona ne yapıyorlar. | Open Subtitles | الله وحده يعلم ما يفعله به أهلى وأصدقائهم |
| Eminim bunları ailemin ve arkadaşlarının önünde takmamı istemezsin. | Open Subtitles | طبعاً لا تريدين أن ارتديها أمام أهلي وأصدقائهم |
| Sahneyi dondurduğumuzda kusmuk parçacıklarının, çizerler ve arkadaşlarının fotoğrafları olduğunu göreceksiniz? | Open Subtitles | إذا أوقفت الفيديو، فيمكنك أن ترى بقطع القيء صور رؤوس رسامينا وأصدقائهم |
| Caelianlar ve dostları üzerimize lanet Belçikalılar gibi geliyorlarlar. | Open Subtitles | . الكيلين وأصدقائهم يهاجموننا كالأحصنة اللعينة |
| Ama ailem ve arkadaşlarına zarar gelmeyeceğini temin etmediğin sürece seninle hiçbir yere gelmem. | Open Subtitles | لكنني لن أعود معك حتى تعدني ان عائلتي وأصدقائهم سيبقون بأمان |
| Bana büyük büyük dedenin, burada hak talep eden akraba ve arkadaşlarıyla ilgili hikayeler anlatırdı. | Open Subtitles | وقد أخبرني بقصص عن أجدادك الأوائل وأقاربهم وأصدقائهم الذين تزعموا هذه الأرض |
| Terfi alan herkese ve onların... arkadaşları ve ailelerine tebrikler. | Open Subtitles | تهانينا لجميع من ترقّى عائلاتهم وأصدقائهم |
| Bu gece sizin, benim, Alman ordusunun yüksek kademe ve onların aileleri ile arkadaşları için. | Open Subtitles | هذه الليلة لك، لي وللجيش الألماني للقيادة العليا، لعائلاتهم وأصدقائهم |
| Bizim için, aileleri, dostları, iş arkadaşları için. | Open Subtitles | من أجل أنفسنا، من أجل عائلاتهم وأصدقائهم وزمائل دراستهم |
| arkadaşları ve aileleri ile iletişim kurmak için oluşturdukları veriyi siyasi propaganda hedefi yapmak için kullanan insanlardan sıkıldılar. | TED | واستغلال بياناتهم الشخصيّة من قبل الآخرين، البيانات المستخرجة من خلال تواصلهم مع عائلاتهم وأصدقائهم في الترويج لبروباجندا سياسية. |
| Hemen arkasında, Haven Hamilton ve bütün diğer arkadaşları ve... | Open Subtitles | وفي الخلف، هافين هاملتون وأصدقائهم |
| "Popomdan Aşağı Oyuncuları" ve arkadaşları için. | Open Subtitles | لـ لاعبي أعلى المؤخره وأصدقائهم |
| Güneş ışığı, işçilere dışarıdaki dünyayı hatırlatır. İçinde ailelerinin ve arkadaşlarının olduğu dünyayı. | Open Subtitles | الضوء الطبيعى سيذكر العاملين ان هناك عالم خارجى حيث عائلتهم وأصدقائهم. |
| Yıllar sonrasına kadar ailemin ve arkadaşlarının gerçek yüzünü öğrenemedim. | Open Subtitles | لم أعلم حقيقة أبواي وأصدقائهم إلا بعدها بسنوات عديدة |
| Lex, 33.1'de sadece meteor kurbanlarının değil ailelerinin ve arkadaşlarının da hayatlarını mahvetti. | Open Subtitles | دمر (ليكس) حياة الكثير مع (33.1) ليس فقط ضحاياه لكن عائلاتهم وأصدقائهم |
| Bu gece sizin, benim Alman ordusu, yüksek komuta onların aileleri ve dostları için. | Open Subtitles | هذه الليلة لك، لي وللجيش الألماني للقيادة العليا، لعائلاتهم وأصدقائهم |
| Senden Smith ailesine ve arkadaşlarına yakınlaşmanı istiyoruz. | Open Subtitles | نريدكِ أن تتقربي من عائلة (سميث) وأصدقائهم. |
| Çok yakında aileleri ve arkadaşlarıyla vedalaşacaklar. | Open Subtitles | قربياً سيودعون عوائلهم وأصدقائهم |