| En azından muhtemel olduğuna beni ikna etti, bilirsin, hayat gerçekleri... aniden yönünü değiştirebilir, gerçekten yapabilirsin... | Open Subtitles | على الأقل أقنعني أن الأمر ممكن وأقنعني أن الحياة يمكن أن تتحول بهذا الشكل حيث يمكننا |
| Beni bunun hakkında konuşmak için içeri girmeye ikna etti. | Open Subtitles | وأقنعني بالسماح له بالدخول للتحدث عن ذلك |
| Sonra neler oldu? Amos'la tanıştımve kalbimi çaldı, beni günde bir somuna ikna etti. | Open Subtitles | قابلت "آموس" وسرق قلبي ، وأقنعني بمشاركته الحياة |
| Benim zihnime girdi beni öldüğüme dair ikna etti. | Open Subtitles | لقد تخلل إلى عقلي وأقنعني أنّي أحتضر |
| O akşam için Star Wars galasına bilet almıştım ama Profesör Proton, Obi-Wan Kenobi gibi giyinerek rüyama girdi ve seninle birlikte olmam konusunda beni ikna etti. | Open Subtitles | أنا أملك تذاكر للعرض الاول لفلم حرب النجوم، ولكن بروفيسور بروتون جاء لي في الحلم مرتديا بدلة اوبي-وان كينوبي وأقنعني بالبقاء معك. |
| Ve dâhil olmam konusundan beni ikna etti. | Open Subtitles | وأقنعني أن أشارك بها |