| İşkence görmüş, gözleri çıkarılmış, dilleri, kulakları kesik. | Open Subtitles | عُذبوا , خُلعت أعينهم وألسنتهم , وأذانهم |
| Her Yunan tarihçinin, ve her yazıcının gözleri çıkartılıp, dilleri ağızlarından kesilecek. | Open Subtitles | كل مؤرخ يوناني وكل كاتب عيونهم ستفقئ وألسنتهم ستقطع مِن أفواهِهم |
| Onları dilleri sarkarken görelim. | Open Subtitles | شاهدهم وألسنتهم تتدلى للخارج |
| Şu dillerini dışarı çıkarıp savaş dansı yapan kabileydi değil mi? | Open Subtitles | هو الأول الذي فعل هذا يرقصون وألسنتهم خارجة, أليس كذلك؟ |
| Karanlığa giderek, dillerini bozalım. Böylece birbirlerini anlayamazlar. | Open Subtitles | "لنذهب ونمزج لغاتهم وألسنتهم إلى لغة واحده اخرى لايفهم بها بعضهم بعضا" سفر التكون |
| Onların birlikteliğini arama çünkü onların ruhları hırsızlıkla kaplanmış ve dudakları yalanla." | Open Subtitles | لأن عقولهم فى الرزيلة تفكر وألسنتهم بالغش تنطق |
| Onların birlikteliğini arama çünkü onların ruhları hırsızlıkla kaplanmış ve dudakları yalanla." | Open Subtitles | "لأن عقولهم في الرذيلة تفكر" "وألسنتهم بالغش تنطق" |