"وألقى نظرة" - Translation from Arabic to Turkish

• bir

Jonas'ın yaptığı oraya gidip böyle yerlerde olan kötü koşullara yüzeysel bir şekilde bakmak değildi.
ما فعله جوناس لم يكن فقط الذهاب وألقى نظرة سطحية على الأوضاع المروعة الموجودة في مثل هذه الأماكن.

Ne olduğunu anlamıyorum. bir de dışarı bakayım.
لا أعرف ماذا يجرى, سأخرج وألقى نظرة حول المكان

Sabah kalkıp minik kızıma bakınca bir birimize ne zaman yabancılaştığımızı düşünüyorum.
استيقظ فى الصباح وألقى نظرة على ابنتى الصغيرة واتسائل متى نحن اصبحنا غرباء

Bu soytarının uçağa ne yaptığına gel bir bak.
تعال وألقى نظرة على مافعل هذا المُهرج بالطائرة.

bir arama izni çıkardı, deponun içerisine bir göz attı.
لقد حصل على مُذكّرة، وألقى نظرة داخل المطعم

bir kere yapmıştın. - Şuna bir göz atsanız iyi olur beyler.
، لقد تدبرت أمرها من قبل - تعالى وألقى نظرة على هذا الهراء -

- 15 dakika oldu bile. - Gel ve bir bak. - Neye tam olarak?
تعالى وألقى نظرة على ماذا بالتحديد ؟

Yol üzerinden bir daha geçip onları sıkıştıracağım.
نعم .. حسنا سأذهب وألقى نظرة أخيرة

Gel de şu güney kapısına bir bak.
تعالى وألقى نظرة إلى الباب الجنوبى

Gidip bir bakayım.
سأذهب وألقى نظرة عليهم

Girip bir bakacağım.
أنا سأَدخل وألقى نظرة.

İçeri girip çevreye bir göz atacağım.
سوف أدخل وألقى نظرة حوله.

- bir bak.
أدخلى وألقى نظرة

İçeri girip bir bakacağım.
سوف أدخل وألقى نظرة

Ya Jack araçları değiştirdi ya da buraya park etti ve yakınlarda bir yerde.
إما (جاك) قام بتبديل السيارة أو أنه اوقفها وهو قريب سأذهب وألقى نظرة على المبانى

-Kabataslak ama işte, bir bak.
-إنه صعب جدا, لكن تعال وألقى نظرة

- Leo, gel de bir bak.
ليو , تعال وألقى نظرة

...ki bu onun için büyük bir hataydı, çünkü bir gün Vincenzo stüdyoda bir tur attı, beni bir gözden geçirdi ve bana onun ilham perisi olduğumu söyledi.
والذي كان خطأ فادح بالنسبة له لأنه يوماً ما فينشينزو) دخل إلى الاستوديو) وألقى نظرة واحدة على وجهي وقال لي أنني مُلهمته

- Ben bir çıkıp bakacağım. - Burada bir şey yok ki.
سأصعد إلى الأعلى، وألقى نظرة