| annen de öyle yapıyor, değil mi? | Open Subtitles | وأمّكِ تتبوّل بنفسها، صحيح؟ يُمكنكِ ذلك أيضاً. |
| Bak, zaten babanı kaybettin. annen, o hâlâ burada. Ve eminim seni gördüğüne çok sevinir. | Open Subtitles | لقد مات والدكِ، وأمّكِ مازالت حيّة، أنا متأكدٌ أنّها ستحبّ رؤيتكِ. |
| Hepimiz gevşemiştik, annen de öyle herkesin içinde dans etmişti. | Open Subtitles | الجميع كان متحمّساً وأمّكِ معنا أيضاً وأخذت ترقص بكل أريحية بين طلابها .. |
| Evine uğradım, ve annen burada olduğunu söyledi. | Open Subtitles | مَررتُ بيتَكِ وأمّكِ قالتْ أنتِ هنا، لذا... |
| annen, Siobhan ve ben New York'ta kalmanın senin için güvenli olmayacağına karar verdik. | Open Subtitles | أنا وأمّكِ و(شيفون) قرّرنا أنّ الوضع ليس آمناً لكِ للبقاء في (نيويورك). |