| Alexei'nin de diğer kurtlarla birlikte olması gerek, bunu Anlıyorum. | Open Subtitles | يحتاج اليكسي أن يكون قرب الذئاب الأخرى وأنا أفهم ذلك |
| - Pardon? Evet, öylesiniz. Öylesiniz ve bunu Anlıyorum. | Open Subtitles | أجل، أنتما تفعلان أنتما تفعلان وأنا أفهم الأمر |
| Ve yarım saat içinde tepede bir toplantınız olduğunu da Anlıyorum. | Open Subtitles | هذه الأشياء تحدث. وأنا أفهم بأنّك تقابل في 30 دقيقة. |
| ve Anladım ki belgesel fotoğrafın olayları onların açısından anlatma yeteneği vardı. | TED | وأنا أفهم أن التصوير الوثائقي لديه القدرة على ترجمة الأحداث من وجهات نظرها. |
| Sizi heyecanlandırdığım için özür dilerim ve beni geri göndermek isterseniz sizi anlarım. | Open Subtitles | أنا آسفة لو أقلقتك، وأنا أفهم لو تريدون أن أعود |
| Anladığım kadarıyla federal devlet hesabına çalışıyorsunuz. | Open Subtitles | الآن، وأنا أفهم أنك يعملون لحساب الحكومة الاتحادية. |
| Bunu şimdi doğru Anlıyorum, savaştığın şey için onurlanmıyorsun. | Open Subtitles | وأنا أفهم ذلك الآن ، وكنت لا تكريم ما ناضلوا من أجل. |
| Bu kavramın sana yabancı gelmesini Anlıyorum. | Open Subtitles | وأنا أفهم لماذا يبدو هذا المبدأ غريباً عليك |
| Bir inanç danışmanı istemeni Anlıyorum. | Open Subtitles | وأنا أفهم كنت قد طلبت من أجل تقديم المشورة الدينية. |
| Anlıyorum, ama bu işi herkes için kolaylaştırmalısın, kendin de dahil olmak üzere. | Open Subtitles | وأنا أفهم ، ولكنان تتساهل مع الجميع ، بما في ذلك نفسك. لقد قمت بالفعل باحزان قلب أمك. |
| biliyorum ve Anlıyorum yapacak işlerim var. | Open Subtitles | أنا أعلم ، وأنا أفهم لدي عمل يجب القيام به |
| Şimdi sizin için zor bir zaman olduğunu Anlıyorum. | Open Subtitles | الآن. وأنا أفهم لقد كان وقتا صعبا بالنسبة لك. |
| Seni Anlıyorum ama ilk günlerde nasıl hissettiğini hatırlamaya çalışmalısın. | Open Subtitles | وأنا أفهم ذلك أفهم ذلك لكن دعينا نحاول ونتذكر فقط لثانية كيف شَعرتْ في الأيامِ الأولى |
| Çinliler hareketten anlıyorlar ben de çinlileri Anlıyorum. | Open Subtitles | الصينييون يفهمون الحركات وأنا أفهم الصينيين. |
| Hayata kızıyor olmanı da Anlıyorum ama dans havanda olmadığın için beraber geçireceğimiz son gecelerimizden birini sabote etmen bugüne kadar yaptığın en alçakça şey olabilir. | Open Subtitles | وأنا أفهم أنكِ غاضبة من الكون، لكن تخريب واحدة من آخر الليالي التي نملكها لقضاء الوقت مع بعض |
| Mesajınızı aldım ve sizin oyununuzu Anladım. | Open Subtitles | حصّلتعلىرسالتك، وأنا أفهم لعبتك اللّعينة. |
| Neyse, bu konuda çok düşündüm ve Lucy'nin neden böyle yaptığını tamamen Anladım. | Open Subtitles | بأية حال كنت أفكر طويلًا بالأمر وأنا أفهم تمامًا لم فعلت لوسي ما فعلت |
| Alfa-Margot, durumunu çok iyi Anladım, tamam. | Open Subtitles | عُلِم، ألفا مارغو، وأنا أفهم الوضع الخاص بك بشكل واضح، حول. |
| Ve eğer benimle birlikte olmak istemezsen gerçekten anlarım. | Open Subtitles | وأنا أفهم تماما إذا لم ترغبي في أن تكوني معي |
| Yani eğer gelmek istemezseniz anlarım, tamam mı? | Open Subtitles | إذا كان الأمر كذلك يا رفاق لا تريد أن تأتي، وأنا أفهم. حسنا؟ |
| Bayan Hoke, Anladığım kadarıyla ayrılığınızda, para konusunda anlaşmazlık yaşanmış. | Open Subtitles | السيدة هوك , وأنا أفهم أن هناك نزاع حول الاموال المشاركة في الانفصال. |
| ...ve Anladığım kadarıyla başkentte fahişeleri hedef alan potansiyel bir seri katil varmış. | Open Subtitles | وأنا أفهم ذالك لدينا إمكانية إستهذاف سفاح الموميسات ، في شرطة العاصمة |