| ve bunu alçakgönüllülükle söylüyorum, çünkü iklim değişikliği sorununun farkına geç vardım. | TED | وأنا أقول هذا بكل تواضع، لأنني اهتممت متأخرة بقضية تغير المناخ. |
| ve bunu hayatatı boyunca konserve sığır etinden adil bir pay tüketmiş biri olarak söylüyorum. | TED | وأنا أقول هذا كرجل قد أكل نصيباً وافراً من اللحوم المحفوظة خلال حياتي. |
| ve bunu söylememin tek nedeni seni çatıda görmek istememem. | Open Subtitles | وأنا أقول هذا فقط لأنني لا أريد أن أراك على السطح. |
| ve bunu sadece seni garip bulduğum için söylüyorum. | Open Subtitles | وأنا أقول هذا. 'لأني أنا ارى وجه مروع منك |
| ve bunu sana bir arkadaş olarak söylüyorum, çünkü bunu daha önce çok gördüm. | Open Subtitles | وأنا أقول هذا كصديقة لأنني أرى هذا طوال الوقت. |
| ve bunu onlara değer verdiğim için söylüyorum. | TED | وأنا أقول هذا من المودة لهم. |
| ve bunu en iyi arkadaşın olarak söylüyorum... | Open Subtitles | وأنا أقول هذا كصديقك العزيز |
| ve bunu bir Hıristiyan olarak söylüyorum. | Open Subtitles | وأنا أقول هذا كمسيحية |