| Bunu yapmam gerek. Yapabilecek tek kişi de benim. | Open Subtitles | أحتاج أن أفعل هذا وأنا الوحيدة التي أستطيع فعل ذلك |
| Hayır. Sorabileceği tek kişi de benim. | Open Subtitles | أجل، وأنا الوحيدة التي يُطلب منها. |
| Bunu bilen tek kişi de benim çünkü Bryan'ın bu konuda bir dosya hazırladığına tanık oldum. | Open Subtitles | وأنا الوحيدة التي أعلم بأمره لأنني رأيت (براين) يُنشيْ ملفاً عنه |
| Sözlü şifreyi bilen de bir tek ben varım. Yani söyle onlara Ontari bensiz yükselemez. | Open Subtitles | وأنا الوحيدة التي تعرف كلمة السر،لذاأخبرهمأنّهبدوني... |
| Sözlü şifreyi bilen de bir tek ben varım. Yani söyle onlara Ontari bensiz yükselemez. | Open Subtitles | وأنا الوحيدة التي تعرف كلمة السر،لذاأخبرهمأنّهبدوني... |
| Belki hepsi kendi aralarında konuşuyorlar. Belki onlarla konuşmayan tek kişi benim. | Open Subtitles | ربما تكلموا كلهم مع بعض وأنا الوحيدة التي لا يتكلموا معها |
| Onu umursayan tek kişi benim. Doğru düzgün bir cenazeyi hak ediyor. | Open Subtitles | وأنا الوحيدة التي تهتم بأن تحظى بدفن مناسب |
| Tamamlayabilecek tek kişi Nolan onu ikna edebilecek tek kişi de benim. | Open Subtitles | نولان) الوحيد)" "الذي يُمكِنه إكماله وأنا الوحيدة التي" "يُمكنها إقناعه بذلك |
| Sökülmesi gerekirse üste bunu yapabilecek tek kişi benim. | Open Subtitles | يجب أن يتم تعطيله، وأنا الوحيدة التي تتمكن من فعل ذلك. |
| Ben anlıyorum... ve Amazonları kendilerine döndürecek olan tek kişi benim. | Open Subtitles | أنا أفهمه وأنا الوحيدة التي تستطيع إرجاع فتيات (الأمازون) إلى قدرهن |