| İşte o zaman sizi öldürecekler ve bu durumu kullanarak oyunu kazanacaklar. | Open Subtitles | وأنها سوف تتخذ لكم ويقتلك والفوز في المباراة من خلال تلك المواقف. |
| Insanlari bu odaya aliyor ve onlara soyle diyor, "Bu bir IQ testi ve sizin hayatta ne kadar basarili oldugunuzu saptiyor. | TED | وأنها سوف تحضرهم وستقول، هذا إختبار معامل الذكاء وهو يحدد مدى نجاحكم في الحياة |
| Onlar bu karşılaştırmaya da dayanamayacaklar ve bu doğal insansı bir şey. | TED | تعلمون، وأنها سوف تقاوم هذه المقارنة، وهذا طبيعي وإنساني. |
| Yeniden yargılayacaklar, ve sonra onu serbest bırakacaklar. | Open Subtitles | سوف يكون هناك محاكمة جديدة، وأنها سوف الافراج عنه. |
| Sana iki laf söyledim ve bu hayatını değiştirecek. | Open Subtitles | أنا ستعمل يقول لك كلمتين وأنها سوف تغير حياتك |
| Ekiplerimiz olay yerine gitti ve komşulardan bir şeyler öğrenmeye çalışıyorlar. | Open Subtitles | الآن، ونحن قد حصلت على الجريمة فريق اوفيرو شقتها وأنها سوف نتحدث إلى الجيران لمعرفة ما إذا كان أي شخص يرى شيئا. |
| O zamanlar otele döndüğünde, orda hazır olurlardı ve sana bir sürü hediyeler verirlerdi, şekilli oyuncaklar, küçük kartlar, ve kendini gerçekten memnun hissederdin. | Open Subtitles | ثم يعود وسوف يحضر في فندق. سيكون هناك، وأنها سوف تعطي لك ويعرض. إييتلي محشوة اللعب. |
| - Bay Edelstein ifade alımı gayet sıkıcıdır ve bütün hafta sürecek. | Open Subtitles | هذه الإفادات مملة جدا وأنها سوف تاخذ أسبوع كامل |
| Zayıflıklarını belirler... ve orayı lanet bir yara gibi didikler. | Open Subtitles | انهم سوف اكتشاف نقاط الضعف الخاصة بك وأنها سوف تأخذ عليهم وكأنه فاسق داعر. |
| Bu sınırları aşmak olur ve sizi de mahveder. | Open Subtitles | هو عبور خط أونكروسابل، وأنها سوف تدمر لك. |
| Onlara bütün sırlarını anlatabilirsin ve onlarda sonsuza kadar saklarlar | Open Subtitles | يمكنكِ أن تقولي له كل أسراركِ، وأنها سوف تحتفظ بها دائماً. |
| Onların üzerinde nasıl bir baskı kurduğunu, hayatta anlayamazsınız, hepsinin beyni yıkanmış bir vaziyette ve Peder ne söylerse, onu yapıyorlar. | Open Subtitles | أنت لا تفهم عنبر لديه أكثر من الكثير منهم، يتم غسل أدمغتهم أنهم وحتى لا تعرف ذلك، وأنها سوف تفعل أي شيء يسأل. |
| Araba sorunları varmış ve geç kalacaklarmış, o yüzden içki sipariş ettim. | Open Subtitles | قالوا انهم واجهته مشكلة في السيارة وأنها سوف يأتون في وقت متأخر، لذلك أنا، أم، اطلب شراب. |
| ve neredeyse dediğin her şeye inanırlar. | Open Subtitles | وأنها سوف نؤمن تقريبا أي شيء كنت أقول لهم. |
| Kevin'ı öldürdüler ve bizi de öldürecekler tabi biz onları önce öldürmezsek. | Open Subtitles | وقاموا بقتل كيفن وأنها سوف تقتل لنا أيضا، إلا أن قتل 'م لأول مرة. |
| Zengin veya ünlü olursam gurur duyarlar ve beni gerçekten severler diye düşündüm. | Open Subtitles | فكرت، إذا أنا غنيا أو مشهورا، يمكنني جعلها فخورة وأنها سوف الحب على الإطلاق. |
| ve bir kanaat önderi gibi, senin bu kararının arkasında duracağını görecekler. | Open Subtitles | وأنها سوف أراك واقفا بها كأنه زعيم من الإدانة. |
| ve Zorin'le ekibini tek emrimle açığa çıkarabilirler. | Open Subtitles | وأنها سوف تتحول على زورين وفريقه على أمري |
| Diğerleri ona katılmayabilir ve kızgın olabilirler. | Open Subtitles | قد نختلف الآخرين حول له، وأنها سوف تكون غاضبة. |
| Eğer bunu öldürürsen, onlar da gelir, seni bulur ve öldürürler. | Open Subtitles | إذا كنت تقتل هذا واحد، وسوف يأتي، وسوف تجد لك، وأنها سوف اقتلك. |