| O zaman satın alalım kardeşim, dışarıda Herkes kapatmıştır. | Open Subtitles | إذا دعنا نشتريها يا أخي, في الخارج لأبد وأن الجميع قد أطلقوا النار علي محل |
| Yalnızım sanmıştım, Herkes öldü sanmıştım. - Burada ne arıyorsun? | Open Subtitles | أعتقدت أنني وحيد، وأن الجميع قد مات. |
| Herkes kölem olacak." diye konuşuyor. | Open Subtitles | ... مثل امتلاكها للقصر وأن الجميع سيصبحون جواري لها |
| Sanki ben hariç Herkes hayatına devam ediyor. | Open Subtitles | أشعر وأن الجميع يُمضي في حياته إلا أنا. |
| Herkes ile aynı sorulara maruz kalacaklar. | Open Subtitles | وأن الجميع متفق على الإجابات ذاتها |
| Herkes benimle alay ediyormuş gibime geliyor. | Open Subtitles | أشعر وأن الجميع يسخر مني |
| Herkes beğendi anlaşılan. | Open Subtitles | يبدو وأن الجميع أحبه |
| Herkes bir koşuşturma içinde. | Open Subtitles | يبدو وأن الجميع مشغولين |
| Evet, her şey çok zor ve Herkes senden nefret ediyor. | Open Subtitles | "نعم، هذا محال"، وأن الجميع يكرهونك |
| Ve zaten Herkes Paris'e anılarını yazmaya gidiyor senin muhteşem kıyafetlerle motorlarla gezmekten, buna vaktin kalmayacak tabi. | Open Subtitles | وأن الجميع يذهبون إلى (باريس) لكتابة مذكراتهم ليس وكأنه سيكون هناك وقت مع التجول على (الفسبس) ونحن مرتدين الملابس الرائعة |