Çocuklar içerideyken, iyi hissetmeleri lâzım yoksa kötü anılarını unutamazlar ve verimsiz olurlar. | Open Subtitles | أيضاً, الصبية هناك يجب أن يشعروا بالراحة, وإلا فإنهم سيكرهون المكان |
Ne diyorsun sen? 3 dakika içinde burada olmalısın, yoksa hüküm giyersin. | Open Subtitles | يجب أن تكون هنا في خلال ثلاث دقائق وإلا فإنهم سيحاكمونك |
Onlara karşı sert olmalısın, yoksa tepene çıkarlar. | Open Subtitles | يجب ان تقسو عليهم وإلا فإنهم سيصبحوا كذلك |
yoksa Samantha'yı aramaktan asla vazgeçmezler. | Open Subtitles | وإلا فإنهم لن يتوقفوا عن البحث عن سمانثا |
Ciddiye almalısınız yoksa gücenirler. | Open Subtitles | يجب أن تكنّ جادات وإلا فإنهم سيشعرون بالإهانة |
Bundan dolayı sorumlu tutulmalılar yoksa aynısını sizin çocuklarınıza da yapacaklar. | Open Subtitles | يجب أن يُحاسبوا وإلا فإنهم سيفعلون ذلك بأطفالكم |
Eğer DEA telefonlarınızı dinliyorsa, bunu söylemek zorundalar, ...yoksa hapse girerler. | Open Subtitles | تتنصت على هواتفكم، فيتعين عليهم أن يقروا بهذا وإلا فإنهم سيسجنون إن الإدعاء يكذب |
yoksa para transfer raporu isterler. | Open Subtitles | وإلا فإنهم سيقدمون تقريراً إلى جهاز مكافحة الجرائم المالية، |
Yani öyle olmalı. yoksa bu kadar uzun süredir hakimiyeti ellerinde tutamazdılar. | Open Subtitles | يجب أن تكون، وإلا فإنهم لن يكونوا قادرين على |
Gitmeliyiz yoksa lafını ederler. | Open Subtitles | يجب أن نذهب وإلا فإنهم سيتكلمون |
Batı Virginia'daki o yer de yarına kadar cevap bekliyor yoksa yeri başkasına verecekler. | Open Subtitles | "وهذا مكان في "فرجينيا الغربية بحاجة إلى إجابة بحلول يوم الغد وإلا فإنهم سيمنحوه لشخص آخر |
Bu insanlar zombileri avlamam için beni zorluyor, yoksa kız arkadaşımı öldürecekler. | Open Subtitles | ثمة هؤلاء الأشخاص، إنهم يجبرونني على مطاردة (الزومبي) وإلا فإنهم سيقتلون خليلتي |
Yardım edin... yoksa beni de öldürecekler, | Open Subtitles | ساعدني... وإلا فإنهم سيقتلونني أيضاً |
Maura kes şunu, ...yoksa bizden tekrar bornoz parası alacaklar. | Open Subtitles | (مورا)، توقفي وإلا فإنهم سوف يحملونا نفقة الأرواب ثانية |