| Bu adamın karısı ve kızı için ne diyeceksin? | Open Subtitles | ماذا لديك لتقوله عن زوجة وابنة ذلك الرجل ؟ |
| Annesi dört gündür kayıp ve kızı bunu bildirmemiş mi? | Open Subtitles | شيء لا _ معنى هنا. ذهبت أمي لمدة أربعة أيام، وابنة لا يعلم اختفائها؟ |
| Sekiz ay önce, memur Kruger'ın kocası ve kızı haneye tecavüz esnasında öldürülmüşler. | Open Subtitles | "قبل 8 أشهر، قتل زوج وابنة الضابط (كروغر) خلال تعدّ على المنزل" |
| Bir karım ve kızım var. | Open Subtitles | كانت لدي زوجة وابنة |
| Bay Gold'un kızıyla iletişime geçti. | Open Subtitles | وابنة السيد الذهب. |
| Bir yıl önce, sen, karın Amrita ve kızın Simran bağış toplamak için Bağdat'a gelmiştiniz. | Open Subtitles | قبل عام... جئت إلى بغداد... ... مع زوجتك أمريتا وابنة سيمران... |
| Benim bir kocam var, küçük Bir de kızım. | Open Subtitles | لدي زوج أحبه وابنة مسؤولة عنها |
| Terkeden bir eş ile seninle konuşmayan kızını mı kastediyorsun? | Open Subtitles | هل تعني، وزوجة أن ذهب وابنة كنت لا يتكلم ل؟ |
| Beni dinle Hotch, şu an bir baba ve kızı kayıp durumda. | Open Subtitles | أقول لك (هوتش)، ثمة أب وابنة مفقودان حالياً |
| Bethesda'da eşi ve kızı var. | Open Subtitles | زوجة وابنة في بيتيستا |
| Hayır. Anlaşılan karısı ve kızı varmış. | Open Subtitles | كلاّ، لديه زوجة وابنة |
| Bir eşi ve kızı var ama. | Open Subtitles | لكن لديه زوجة وابنة |
| Davayla ve kızıyla. | Open Subtitles | مع المحاكمة وابنة. |
| Barnes'ın küçük kızıyla kuzenini de bana bıraktılar. | Open Subtitles | وتركني لأجالس ابنة (كايل)، وابنة عمتها |
| Bir de kızım vardı. | Open Subtitles | وابنة. |
| Evet. Bir de kızım! | Open Subtitles | وابنة! |
| Yabancı bir çocuğun, Durgeshwara Azagsundaram'ların kızını arabayla kaçırdığını herkes biliyor. | Open Subtitles | أنت الشخص الأسطوري الذي استطاع أن يهرب هو وابنة دورجيشوارا سودارام في السيارة |