| Şu telefon kulübesine git ve onu ara. | Open Subtitles | اذهب إلى كشك الهاتف في تلك الزاوية واتصل به |
| Pekâlâ Sandy, işlerini ayarla ve bu akşam, beni bu numaradan ara. | Open Subtitles | حسناً، ادخل انت واتصل بي على هذا الرقم الليلة |
| Hazır gelmişken şunu da al ve babanı ara. | Open Subtitles | طالما انك هنا اذهب واتصل بوالدك شكراً,اظن اني سافعل |
| Bugün öğleden sonra beni aradı ve onun için bu işi yaparsam bütün borcumu sileceğini söyledi. | Open Subtitles | واتصل بى فى آخر هذا اليوم وقد قال انه سيسوى ذلك الامر اذا فعلت شيىء من اجله |
| Biraz ot bulup arabasına yerleştirir ve polise haber verir. | Open Subtitles | الفتى أحضر بعض الحشيش و وضعةُ في السيارة واتصل بالشرطة. |
| HE boyama testi yapın ve sonuçlar çıkınca beni arayın. | Open Subtitles | قم بإجرء تلطيخ الهيماتوكسيلين و اليوزين واتصل بي واخبرني بالنتائج |
| Benimle eğlenmeyi bırakıp arkadaşlarını geri çağır tamam mı? | Open Subtitles | واتصل بأصدقائك وأخبرهم أن يتراجعوا، حسناً؟ |
| Adamın biri köpeğini dolaştırırken bulmuş onu ve 911 i aramış. | Open Subtitles | أحدهم كان يلاحق كلبه، فعثر عليها واتصل بـ 911 |
| Hadi.. ara onu. | Open Subtitles | هيا اتصلى مجرد رفع سماعة الهاتف واتصل بة |
| Evet. Tamam, bu harika olur. Bir şey duyarsan Piper'ın cebini ara. | Open Subtitles | حسناً، ذلك جيداً، واتصل على بايبر، في حال عثرت عليها |
| Bana bir iyilik yap, daha sonra beni ara, belki oynarız. | Open Subtitles | اعمل لي معروف واتصل بي لاحقاً وربما نلعب غولف سويةً |
| Güzel. O zaman gururunu bir kenara bırak. Annemi ara ve ondan borç para iste. | Open Subtitles | حسناً، إذن ابتلع كرامتك واتصل بأمنا وأطلب منها أن تعيرك بعض المال |
| Doğrulamayı yapınca beni cebimden ara. | Open Subtitles | والآن ، إذهب وتأكد لي من ذلك واتصل بي على الجوّال |
| Güneşte fazla kalmışsın. İki mango ye, sabah beni ara. | Open Subtitles | لقد وقفت تحت الشمس كثيرا, كل قطعتين من المانجا, واتصل بى فى الصباح |
| Eğer bölgede şüpheli görünen birisi varsa orada ayrıl ve bizi ara. | Open Subtitles | اذا كان هناك أحد حولك يبدو مريباً ابتعد، واتصل بنا. |
| Herhangi bir şehirde, herhangi bir köşeye bırak. 911'i ara ve kaç. | Open Subtitles | فقط ضعه على احد الارصفه في اي مدينه واتصل على 911 |
| Tatildeydi, işi bıraktığını söylemek için aradı. | Open Subtitles | لقد كان في إجازة واتصل ليخبر بأنه يستقيل |
| Takipçisi, bir polisin bütün özelliklerine sahip ve telefon numaramı verdiğimde hemen aradı beni. | Open Subtitles | ملاحقها لديه كل مهارات الشرطي واتصل بي بعدما اعطيتها رقمي |
| İlaçları aldıklarından emin olun. İşler kötüye giderse bize haber verin. | Open Subtitles | احرص على أن يأخذوا دواءهم واتصل بنا لو ساءت الأمور |
| Fakar bir mimar olarak, size önerim şu: Komşunuzla yürüyüşe çıkın, bir yemeği paylaşın ve 20 sene içinde beni arayın. | TED | ولكن كمهندسة معمارية، فسأقترح أن تأخذ نزهة سير مع جارك، وتناول وجبة سوياً، واتصل بي بعد 20 سنة. |
| jüriyi geri çağır bir iyilik isteyebilir miyim, sayın yargıç kısa zamanda yardımcı olacak bir araştırmacıyı çağırabilir miyim? | Open Subtitles | هلا يمكنني طلب معروفاً يا سيادتك؟ هل يمكنني الخروج للرواق واتصل بمحقق لعل هذا يفيدني مؤخراً بهذا اليوم |
| Babam evde yokken aramış bir dahada aramadı. | Open Subtitles | واتصل أبي عندما كنت خارجة لكنه لم يفعل ذلك مجدااً |
| Babam ofisinden arayıp gelemeyeceğini söyledi. | Open Subtitles | واتصل والدي من عمله وقال أنّه لن يتمكّن من الحضور |
| Fred, yapabildiğin kadar çabuk kasabaya git. Singapur'da Joyce'a telefon et. | Open Subtitles | فريد, اذهب الى القرية بأسرع ما يمكنك, واتصل بجويسى فى سنغافورة |
| Duruma bir bakıp seni sonra ararım. | Open Subtitles | حسنا ساقوم بهذا وسارى كيف تسير الامور واتصل بك لاحقا |
| Ve avukatımı telefona bağla. | Open Subtitles | واتصل بقسم الشؤون القانونية |