| eminim işle ilgili bir şeyler çıkmıştır. | Open Subtitles | حسناً، أنا واثقة أنّها منشغلة بعملها وحسب |
| Ve eminim ki ya bir alışveriş merkezinde ya da sinemadadır. | Open Subtitles | وأنا واثقة أنّها في مركز التسوق أو السينما فحسب |
| Döndüğünde seninle konuşmaya can atacağından eminim. | Open Subtitles | لكنْ عندما تعود، أنا واثقة أنّها سترغب بالتحدّث معك فعلاً. |
| Küçük bir prensesin de sığabileceğine eminim. | Open Subtitles | أنا واثقة أنّها تتّسع لأميرة صغيرة أيضاً |
| Küçük bir prensesin de sığabileceğine eminim. | Open Subtitles | أنا واثقة أنّها تتّسع لأميرة صغيرة أيضاً |
| - Tanrı aşkına, evet, eminim o değildi. | Open Subtitles | حمداً لله، أجل أنا واثقة أنّها لم تكن هي المقصودة |
| Sadece böbrek taşı olduğundan eminim. | Open Subtitles | أنا واثقة أنّها مجرّد حصاة كلويّة |
| Hala ayakta olduğuna eminim, ama hayır. | Open Subtitles | أنا واثقة أنّها مازالت مُستيقظة. لكن لا! |
| Google Earth'den de baktığında Güzel göründüğüne eminim. | Open Subtitles | واثقة أنّها جميلة أيضاً حينما تنظر إليها من برنامج "غوغل إيرث" |
| - Birazdan döneceğine eminim. - Bu kararı yüzünden tamamen pişman. | Open Subtitles | أنا واثقة أنّها ستعود. |
| eminim batar. | Open Subtitles | أنا واثقة أنّها ستنهار. |
| eminim rahatsız olmaz. | Open Subtitles | -أنا واثقة أنّها لن تمانع |