| Ama benimle bir saat geçirince, yepyeni bir adam olacak. | Open Subtitles | لكن اعطوني ساعة واحدة معه وسوف اجعل منه رجلاً جديداً |
| - Ben kadınların sadece bir gece takılabileceği tipte erkeklerden değilim. | Open Subtitles | لست من نوعية الرجال الذى تستطيع النساء قضاء ليلة واحدة معه فقط |
| Sayın Yargıç, lütfen, bir saniye onunla konuşmama izin verin. | Open Subtitles | سيادتك ، من فضلك اعطني ثانية واحدة معه فقط |
| bir geceye daha ihtiyacım var sadece, lütfen! | Open Subtitles | لكن في الصباح أحتاج إلى ليلة واحدة معه ، رجاءً؟ |
| Ama sen bir gece geçireceksen, anca ben de geçirirsem adil olur. | Open Subtitles | من العدل أن تحظى بليلة واحدة معه ، سأفعل هذا أيضاً |
| O zaman neden onunla bir gece takılınca cinsel isteğin artıyor? | Open Subtitles | إذاً كيف من بعد تمضية ليلة واحدة معه تتحولين إلى شخصية جنسية؟ |
| Anlaşılan o ki, yanında en az bir tane ambalajlı prezervatif varmış. | Open Subtitles | يبدو أنه كان يحمل على الأقل وسيلة حماية واحدة معه |
| Kendime bile bir dakika zor verebiliyorum. | Open Subtitles | يُمكنني بصعوبة الحصول على دقيقة واحدة معه |
| -Ülkemde derler ki erkeksi ve kuvvetli erkekle bir gece geçirmek çoğu kadının düşlemeye cesaret edemeyeceği bedensel zevk dünyasına girmektir. | Open Subtitles | -في بلدي ، تكلّموا عن رجل شديد الشجاعة والقوة، لدرجة أن قضاء ليلة واحدة معه بمثابة دخول عالم، |
| Onunla bir dakika yalnız kalmam lazım. | Open Subtitles | إنني أحتاج لدقيقة واحدة معه و لوحدنا |
| Ve muhtemelen diğer adam da bir tane vardı. | Open Subtitles | والرجل الاخر ربما كان لديه واحدة معه |
| Sadece onunla son bir anım olsun istedim. | Open Subtitles | أنا فقط أردت ذاكرة مشاركة واحدة معه. |
| Gob'un kendi babası onunla sadece bir kez yakalamaca oynamıştı. | Open Subtitles | والد (غوب) لم يلعب لعبة أمساك الكرة ألا مرة واحدة معه |
| Tek bir konuşma. | Open Subtitles | أجري محادثة واحدة معه |
| Bana bir dakika ver, Bob! | Open Subtitles | أعطني دقيقة واحدة معه يا (بوب) |