| Küçük bir öpücük. bir öpücük bu evliliği tehlikeye atmaz. | Open Subtitles | قبلة سريعة واحدة يمكنها منعك من المخاطرة فى هذا الزواج. |
| İngiliz araştırmacılar bir kez gülümsemenin beyinde 2000 tane çikolataya eşdeğer seviyede uyarıya sebep olduğunu buldular. | TED | واشار الباحثون البريطانيون ان ابتسامة واحدة يمكنها ان تعادل تحفيز نفسي مريح بنفس ما يقارب اكل 2000 لوح شوكولاته |
| Alıkoyucu haklıymış. bir çantaya 15 milyon yen sığıyor. | Open Subtitles | الخاطف على حق حقيبة واحدة يمكنها حمل 15 مليون ين |
| bir anarşist ordusu yarattık, İngilizlerle savaşacak bir grup değil. | Open Subtitles | ربنا جيشا من المتمردين و لم نربي مجموعة واحدة يمكنها محاربة البريطانيين في أي مكان |
| - bir köy bunu başardı. | Open Subtitles | قرية واحدة يمكنها القيام بهذا العمل البطولي |
| bir anın hayatımızı sonsuza dek değiştirebilmesi inanıImaz bir şey. | Open Subtitles | كم هو مدهش أن لحظة واحدة يمكنها تغيير حياتك إلى الأبد |
| - O kız daima... - O bir kafir... insanları yönlendirebilecek kadar güçlü değildi. | Open Subtitles | مهرطقة واحدة يمكنها تلويث الآخرين بأفكارها المشوهة |
| Hele o göbeğin hemen altında bir çukur var ki insanın hayatını bir anda kaydırabilir. | Open Subtitles | حفرة واحدة. يمكنها تغيير حياتك إلى الأبد |
| İşin bu kısmından nefret ediyorum çünkü insanlara sürekli şüpheyle yaklaşılıyor aslında tek bir zehir hapı tüm oluşumu al aşağı etmeye yeterdi. | Open Subtitles | أكرة ذلك الجزء من الوظيفة دوماً يُشك بالأشخاص لكن حبةً مُفسدةً واحدة يمكنها أن تسقط السقف علينا |
| Eğer kalp durursa tek bir elektrik dalgası, onu tekrar harekete geçirebilir. | Open Subtitles | إذا توقف القلب، فشحنة كهربائية واحدة يمكنها إعادته مجدداً |
| Tek bir mesaj bile burayı karıştırır. | Open Subtitles | لأن مجرد رسالة نصية واحدة يمكنها أن تنتشر بالمكان |
| bir hareket seni daha fazla olduğuna inandırır. Bunu hatırlıyor musun? | Open Subtitles | حركة واحدة يمكنها أن تجعلك تصدق وكأنك شيء أكثر. |
| bir hareket seni daha fazla olduğuna inandırır. Bunu hatırlıyor musun? | Open Subtitles | حركة واحدة يمكنها أن تجعلك تصدق وكأنك شيء أكثر. |
| Yeni maceralar küçük bir adımla başlayabilirken yanlış bir küçük adımla da hemen sona erebilir. | Open Subtitles | وبينما رحلات جديدة تبدأ بخطوة واحدة يمكنها أن تنتهي بالسرعة نفسها من عثرة واحدة |
| Bunu sadace bir köy başarabildi. | Open Subtitles | قرية واحدة يمكنها القيام بهذا العمل البطولي |
| Sadece bir aile bu evi alabilir. | Open Subtitles | فقط عائلة واحدة يمكنها الحصول على هذا المنزل. |
| Bazen bir puan, iki onluyu yener. | Open Subtitles | أحياناً نقطةً واحدة يمكنها التغلّب على 10 أزواج. |
| bir öpücükle kurbağayı prense çevirmeyecek fakat bir öpücükle kralı kurbağasına dönüştürecektir. | Open Subtitles | ..قبلة واحدة يمكنها أن تجعل من الضفدع أمير لكن بقبلتها جلعت من الملك ضفدعًا |
| Veya, biraz daha farklı ifade etmek gerekirse, bir elma bir kişiyi besler, ama bir fikir tüm dünyayı doyurabilir. | TED | أو لو صغناها بشكل مختلف قليلا ، تفاحة واحدة تطعم رجل واحد، لكن فكرة واحدة يمكنها إطعام العالم . |
| bir zamanlar yeteri kadar denedim. | Open Subtitles | مرة واحدة يمكنها الإنتظار عدة مرات |