| Burada, Madagaskar'da memelilerin en tuhaflarından biri, etrafı kolaçan ediyor. | Open Subtitles | هنا في مدغشقر، واحدٌ من أكثر الثديّات غرابة، يجول خلسة. |
| Burada Madagaskar'da en garip hayvanlardan birisi av peşinde. | Open Subtitles | هنا في مدغشقر، واحدٌ من أكثر الثديّات غرابة، يجول خلسة. |
| Bugüne kadar gördüğüm en hastalıklı kalp bu. | Open Subtitles | إنه واحدٌ من أكثر القلوبِ مرضاً مما رأيتُ في حياتي |
| Son fabrikalar şimdi kapalı ama hala dünyanın en alışılmadıklarından biri olan inci düğmesi endüstrisinin bir müzesi var. | TED | المصانع الأخيرة التي بقيت أغلقت الآن، لكن ما زال يوجد متحف خاصّ بصناعة أزرار اللؤلؤ، واحدٌ من أكثر المتاحف فرادةً في العالم. |
| Tüm dünyada çoğunlukla dört uzuvlu hayvanlarda bulunur, doğanın en çok yönlü aletlerinden biri. | TED | والذي غالبًا ما يوجد في الحيوانات ذوات الأربع حول العالم، إنّه واحدٌ من أكثر الأدوات الطبيعيّة ذات الاستخدامات المتعدّدة. |
| Hayatıma devam etmemi sağlayan en güzel şey buradaki mükemmel insan gruplarının Sue'yu almak için bizi desteklemeleriydi. | Open Subtitles | واحدٌ من أكثر الأشياء تأثيراً ... في حياتي هي أن أرى ... هذه المجموعةِ الرائعة من النّاس هنا "تُؤازرنا لإسترجاع "سو |