"واخبره" - Translation from Arabic to Turkish

• ve ona
• söyleyeceğim
• söyleyin
• olduğunu söyle

ve ona bir kaç kürek getirmesini söyle,efendim.
ـ واخبره ان يجلب جواريف للحفر ـ نعم سيدي

Mac'in babasını arayacağım ve ona senin müsait olduğunu ve onu sorduğunu söyleyeceğim.
سأتحدث مع والد ماك واخبره انك متاحة وانك تسألين عنه

- Bugün onun iş yerine gideceğim ve gerçekleri söyleyeceğim!
- سأذهب الى مكان عمله اليوم واخبره - كلام سليم

Ona, bir kaza olduğunu ve Bay Hammond'un öldüğünü söyleyin.
واخبره ان هناك حادثة قد وقعت والسيد هاموند قد مات

Boots, bu adama 10 dolar yolla ve burada gömülü olduğunu söyle.
بوت ابعث للرجل عشرة دولارات واخبره بدفن اخيه هنا

Ama asıl yapmak istediğim şey, ona sarılıp ve ona her şeyin yoluna gireceğini söylemekti.
لكن كل ما اردت ان افعله هو ان احضنه واخبره ان كل شيء سيصبح على ما يرام

Her gün onun evine giderdim, onun ev ödevlerini yapardık ve ona hangi kızların memelerinin çıkmaya başladığını söylerdim.
وكل يوم كنت اذهب لمنزله ونقوم بحل واجبه المنزلي واخبره اي من الفتيات لديهن اثداء

Oh, ve ona söyle,
أكثر بكم ؟ واخبره ان يلقاني بالثامنه والنصف

Biyobasım prototip hazır olunca değiştirecektim onları ve ona güncellenmiş sürüm diyecektim.
وعندما حسنت النموذج كنت سأخضعه لعمليه واخرج الكلية القديمه واخبره بان هذه نسخة حديثه

Önce beyefendi ile görüşecek ve ona söyleyeceğim.
سأقابل الرجل المحترم أولا واخبره

Sen git babanı getir ve ona Eric'i de bulmasını söyle.
وانت اذهب الي والدك واخبره ان يجد ايريك

Yabancı bir erkeğin ailemize dadandığını söyleyeceğim!
واخبره ان رجلا مجهولا اصبح جزءا من اسرتنا

Yarın Carter'a gidip ne düşündüğümü söyleyeceğim.
وأنا سأذهب صباحاً إلى كارتر واخبره بالذي اعتفده

Arayıp uygun kişi olmadığını söyleyeceğim.
سوف اتصل به واخبره اننا نعتقد انه ليس الشخص الملائم

Ve senin aile dostu olduğunu söyleyeceğim.
سأتكلم مع مديرك واخبره بأنك صديقة العائلة

O yüzden onu şimdi arayacağım ve yarın yerleşebileceğini söyleyeceğim.
اذاً اذاً انا سوف اتصل عليه الان واخبره ان يمكنه الانتقال غداً

O zaman ona bir çocuk gönderin. Bir an önce gelmesini söyleyin.
اذن, ارسل صبيا اليه, واخبره ان يأتى على الفور

Bazı suçlamaları basmamız gerektiğini söyleyin.
واخبره , اننا سنضغط على بعض التهم الموجهة

Birisi Bill'i bulsun. Derhal odama gelmesini söyleyin.
ارسل شخصا الى بيل, واخبره ان يحضر الى مكتبى فورا .

O zaman adamın gözlerine bak, ona sabıkan olduğunu söyle ve eline biraz para sıkıştır.
اذا فقط انظر الى عيناه واخبره انه لديك سجل اجرامي ومرر له بعض النقود

Küçük parmağıyla başla, sıradakinin baş parmağı olduğunu söyle.
الإصبع الأصغر ، واخبره انك ستتابع

Kahvaltının hazır olduğunu söyle.
إذهبْ واخبره الفطور جاهزُ.