| - Belki seninle artık bunları bırakmayı... - Warren patron. | Open Subtitles | ربما ينبغي لك ولي بأن نفكر وارين هو الرئيس |
| Tek Warren'da vardı. | Open Subtitles | وارين هو الوحيد الذي كان متبقي عنده شيء |
| Warren'la diğerleri arasındaki tek fark yalan söyleyip söylemediğine kapının açıldığını görmediğine inanıp inanmama konusuydu. | Open Subtitles | (الإختلاف الوحيد مع (وارين هو ما إذا كنتِ تعتقدين أنّه يكذب أو إذا ما كنتِ تعتقدين أنّه لم يَرَ ذلك الباب المفتوح |
| Warren bizim mavi koltuk adamımız. | Open Subtitles | وارين) هو من يجلس على المقعد الازرق) |