| Bu da kısmen, etkileri açısından bu kadar geniş bir spektrum görmemizin nedenini açıklıyor. | TED | و هذا يفسر، في جزء منه، رؤيتنا لطيف واسع من التأثيرات. |
| Atmosfer sirkülasyonu, atmosferdeki su ve havanın geniş çaplı hareketi değişiyor ve bulutlar da buna ayak uyduruyor. | TED | الدورة الجوية في حركة على نطاق واسع من الهواء والماء في الغلاف الجوي، هي تتغير، والغيوم تتأثر بذلك. |
| Ama bu kısa zamanda bile, baz düzenleme, biyomedikal araştırma topluluğunda geniş çapta kullanıldı. | TED | لكن حتى في ذلك الوقت القصير، أصبح تحرير القواعد يستخدم على نطاق واسع من قبل الأوساط البحثية الطبية الحيوية. |
| Aynı zamanda benim sağladığım bilgilerden... | Open Subtitles | الذي يدير مجلة شعبية التي بالمناسبة لقد استفادت على نطاق واسع من المعلومات الخاصة بي |
| Aynı zamanda benim sağladığım bilgilerden... | Open Subtitles | الذي يدير مجلة شعبية التي بالمناسبة لقد استفادت على نطاق واسع من المعلومات الخاصة بي |
| Işık, dalga boyunun geniş bir görüntüsü içinde gelir ve kızılötesi ışıklar gözle görünür renklerin hemen ötesinde bulunur. | TED | ينتقل الضوء في طيف واسع من الأطوال الموجية وتنثني الأشعة تحت الحمراء خلف الألوان المرئية مباشرةً. |
| Amaç, bunların bakterilere karşı geniş spektrumlu antibiyotikler olarak kullanılmaları. | TED | نأمل على ان نستخدمه كطيف واسع من المضادات الحيوية ليكون مضاد لكل انواع البكتيريا |
| Ancak politikacıların geniş seçeneklere ihtiyacı var. | TED | ولكن ما يحتاجه السياسيون هو مدى واسع من الخيارات. |
| New York'ta biriyle ilk kez buluşacağınız zaman geniş çapta bir duygu seli yansıtmanız gerek. | TED | عندما يمرُ أحدكم بمواعدته الأولى في مدينة نيويورك، عليه أن يكون قادرًا على التعبير عن مدى واسع من المشاعر. |
| Küçük olmasının esnekliği, yarı kıkırdak dil kemiğinin geniş bir bağ ile bağlanmıştır, bu nedenle kesinlikle mikro çatlaklara neden olabilir. | Open Subtitles | مرونة الشباب ,تغضرف اللامي جنبا الى جنب ,مع رباط واسع من الممكن جدا ان تسبب |
| Neptün'ün ilerisinde, geniş bir asteroit bölgesi olan Kuiper Kuşağı uzanmakta. | Open Subtitles | خلف نبتون يكمن حزام كويبر، حقل واسع من الكويكبات |
| Bu kadar geniş yelpazede özelliklere sahip olup dünyayı dolaşan bir adam, herhangi biri olabilirdi. | Open Subtitles | رجلٌ بهكذا مدًى واسع من التخصُّصات، يسافر العالم مترحّلًا، يمكن أن يكن أي أحدٍ. |