| bırak gideyim! | Open Subtitles | واسمحوا لي ان اذهب. اسمحوا لي أن تذهب. أخي. |
| Topu izleme işini bana bırak sen. | Open Subtitles | فقط هو الثقة بحدسك واسمحوا لي لمشاهدة الكرة. |
| Çıtını çıkarma ve bırak bir şeyler patlatayım! | Open Subtitles | مجرد أن يكون الهدوء واسمحوا لي ضربة بعض الخراء حتى. |
| Sadece rahatlayın. Bırakın kancalar işlerini yapsın. | Open Subtitles | استرخوا فحسب ، واسمحوا للآلة تأدية مهمتها |
| Bak, en azından önce bizim yakalamamıza izin ver. | Open Subtitles | انظر، واسمحوا لنا على الأقل محاولة للقبض عليه اولا. |
| Şimdi, karmaşık bir sosyal sistem planlaması yapmak zor bir iştir ve size bir hikaye anlatmama izin verin. | TED | نعلم جميعا أن تخطيط أي نظام اجتماعي معقد هو من الصعوبة بمكان واسمحوا لي ان أسرد لكم القصة التالية. |
| Sen bırak da ben halledeyim. | Open Subtitles | دعونا تماما على المضي قدما واسمحوا لي أن التعامل مع هذا. |
| Vishnu, bırak benile ben bir hata yaptım. | Open Subtitles | فيشنو ، واسمحوا لي بالرحيل. لقد ارتكبت خطأ. |
| Rahat ol bebeğim, bırak bastırılmış arzuların coşsun. | Open Subtitles | الاسترخاء، فاتنة. واسمحوا الخاص بك الموانع تشغيل البرية. |
| Bak, bu iyi olduğum tek şey, bu yüzden bırak da işimi yapayım. | Open Subtitles | انظروا، هذا هو الشيء الوحيد أنا أجيد، حتى الحصول على وتا هنا واسمحوا لي أن أقوم بعملي. |
| Şimdi işinin başına dön ve bırak ben de kendiminkini yapayım. | Open Subtitles | العودة الى العمل الخاص بك، واسمحوا لي أن تفعل الألغام. |
| bırak Sana şunu satayım | Open Subtitles | هنا هذا هو واسمحوا لي أن امرر لكم ذلك |
| bırak istediğimi yapayım. | Open Subtitles | واسمحوا لي أن أفعل ما يحلو لي. |
| bırak buradan gideyim, seni adi herif. | Open Subtitles | واسمحوا لي من هنا ، كنت قطعة من برعشيت. |
| bırak seninle konuşayım | Open Subtitles | واسمحوا لي أن مجرد الحديث إليك، رجل. |
| bırak gitsinler yoksa başımız belaya girecek. | Open Subtitles | , واسمحوا رأسه فإننا سوف نقع في ورطة. |
| Beni bırak gideyim! | Open Subtitles | مجرد السماح لها فضفاضة واسمحوا لي ان اذهب! |
| Bırakın Faith vursun. | Open Subtitles | يو، واسمحوا الإيمان اطلاق النار. |
| Kitabınızı alın ve beni acımla yalnız Bırakın. | Open Subtitles | خذ كتابك واسمحوا لي أن أحزن في سلام |
| Noel için kardeşin kardeşe hediye vermesine izin ver. | Open Subtitles | واسمحوا إعطاء شقيق واحد آخر شقيق هدية لعيد الميلاد. |
| Hadi bebeğim, izin ver de G-noktanı bulabilmek için daha da gireyim. | Open Subtitles | واسمحوا لي أن تذهب أعمق زاي في الموقع لتجدوا ل. |
| Ve bu arada izin verin birşey söyleyeyim " Vegas'ta olan Vegas'ta kalır". | Open Subtitles | واسمحوا لي أن أقول لك شيئا. ماذا يحدث في فيغاس يظل في لاس. |
| Size sonraki slayt'ı göstereyim. | TED | واسمحوا لي أن أعرض لكم الشريحة التالية. |