| Böylece bu projenin başarısı sayesinde öğrencilerimi zorlamak için daha fazla mühendislik projesi yaratmaya devam ettim. | TED | وبسبب نجاح هذا المشروع، واصلتُ إنتاج المزيد من المشاريع الهندسية لتحدي طلابي. |
| Ben tedavi etmelerini istemeye devam ettim ve reddettiler. | Open Subtitles | أنا فقط واصلتُ سُؤالهم لمُعَالَجَتها، وهم رَفضوا. |
| Kanama durana kadar dikmeye devam ettim. | Open Subtitles | لقد واصلتُ القيام بالخياطة حتى توقف النزيف |
| Keşifler arasında, film işini yine sürdürdüm. | Open Subtitles | مجدّداً، بين الاستكشافات، واصلتُ القيام بالتصوير. |
| Bazen şakalarıma devam edersem, beni ve ailemi öldüreceklerine dair sesli mesajlar alırım. | TED | وأتلقى أحياناً رسائل صوتية تقول إذا واصلتُ أداء نكاتي، سيقدمون على قتلي وقتل عائلتي. |
| Kamera görüntülerini incelemeye devam ettim. | Open Subtitles | لقد واصلتُ مراجعة، لقطات كاميرات المراقبة |
| Yıllar yılı berbat bir kraliçe için neden çalışmaya devam ettim dersin? | Open Subtitles | أتعلمين لمَ واصلتُ العمل لدى تلكَ الملكة الحقيرة عامًا بعد آخر؟ |
| Ocak'tan Mart'a kadar anket işinde devam ettim. | Open Subtitles | من يناير إلى مارس واصلتُ استطلاع الرأي |
| Sadece çalışmaya devam ettim. | TED | واصلتُ الممارسة. |
| Sorgulamama devam ettim. | Open Subtitles | واصلتُ استجوابي |
| Ms. Zirin hakkındaki araştırmama devam ettim. Son birkaç yıldır var olmama konusunda etkileyici bir iş çıkarmış. | Open Subtitles | لقد واصلتُ بحثي للحصول على معلومات حول السيدة (زيرن) في السنوات الماضية... |
| Aramaya devam ettim. | Open Subtitles | واصلتُ البحث. |
| - Ben de yürümeye devam ettim. | Open Subtitles | -لذا واصلتُ المشي فحسب . |
| Bu yüzden geleceğini tartışmayı sürdürdüm. | Open Subtitles | لذا واصلتُ مناقشة مُستقبله |
| Ama bu şekilde düşünmeye devam edersem ölmemin kaçınılmaz olduğunu anladım. | Open Subtitles | لكن، إذا واصلتُ الشعور هكذا فسأموت يوماً ما بلا شكّ |
| Ama onu takip etmeye devam edersem gerçeğin daha da netleşeceğinden eminim. | Open Subtitles | "ولكنّي متأكّد من أنّي إن واصلتُ ملاحقته، فإنّ الحقيقة ستتّضح" |