"واعطيته" - Translation from Arabic to Turkish

• verdim

Bakalım ne söyleyecek diye kitabı verdim ona "bunu sonra konuşuruz" falan dedi.
واعطيته لها فقط لإعرف ما تقول قالت فقط علينا ان نجدول هذا ؟

O an yaşlı bir adamın parasını aldığım için kendimi çok suçlu hissettim , bu yüzden Ona banka hesap numaramı verdim ve dedim ki:
ولكنى شعرت بالذنب ان أأخذ نقود من رجل عجوز واعطيته رقم حسابى المصرفى وقلت

Dün hastahaneye götürdüm onu. Bir bardak su verdim.
لقد اخذته الى المستشفى البارحة واعطيته كوب من الماء

Bir arkadaşım yeni bir iş kurdu, ben de ona iyi bir fiyat verdim. Bir porno sitesi.
صديق لى يبدأ تجارته الالكترونيه واعطيته سعر جيد

Oraya geldiğimde adama bir kere şok verdim hemen.
ذهبت إلى هناك واعطيته صدمة كهربائة اخيرة

Akşam yemeğinde evde olmasını söyledim ve gidip basketbol oynasın diye beş dolar verdim.
أخبرته ان يكون هنا بحلول العشاء واعطيته خمسة دولارات للذهاب للعب كرة السلة

Onu fıstık ezmesinden ona bolca sürdüm ve durmadan ilaç verdim şimdi ona sünger banyosu mu yapacağım?
انا, انا الان دهنته بزبدة الفول السوداني واعطيته بس الادوية المخدرة, الان يجب علي ان أحميه؟

Son sınavları yaklaşmıştı, ders çalışması için ona bir hafta izin verdim.
الامتحانات النهائيه اتيه واعطيته اسبوع اجازة

Ödevlerini yaptım, onun için başkalarından çaldım ona elimdeki tüm paramı verdim ama hiçbiri yeterli olmadı.
كتبت أبحاثه سرقت أشياء من آخرين لأجله واعطيته مالي القليل

Ben tıp doktoruyum ve ona midazolam verdim.
انا طبيب عمومي واعطيته بعض المسكنات

Sonra bebeği doğurdum ve birine verdim.
ثم حصلت على الطفل واعطيته بعيداً

İyi geçti. Gypsy'ye bindim. Atıma elma da verdim.
جيدة، امتطيت حصان غجري واعطيته تفاحاً

Biraz su verdim. - Konuştu mu?
-طلب بعض الماء واعطيته القليل منها

Ona Mikado'nun kılıcını getirmesi için 7 gün verdim.
"واعطيته 7 ايام لاستعادة سيف "الميكادو

Ona pijama da verdim.
واعطيته زوج من البيجامات

Bileğini bandajlayıp ona biraz ilaç verdim.
. لقد لففت رجله واعطيته بعضاً من فيكودين { يستخدم الفيكودين لتخفيف الآلام المتوسطة والشديدة وهو موجودٌ عادةً في شكل أقراص}.ٍ . انه فاقد الوعي تماماً

Kim olduğunu hatırlattım ve istediği şeyi verdim.
ذكرته بمن يكون واعطيته مايريد