| O kadar berbat durumda ki, kimsenin yardım etmesine izin vermiyor. | Open Subtitles | وافسدت وحتى تصل، وأضاف أنه لن يسمح لأي شخص يساعده. |
| Bu berbat bir durum çünkü kurt onların eski evlerini yıkalı çok oldu. | Open Subtitles | وافسدت ذلك حتى لأن الذئب اندلعت بالفعل منازلهم القديمة. |
| Sen ortaya çıkıp her şeyi berbat edene kadar bir planımız vardı. | Open Subtitles | لقد كان لنا خطط حتى اتيت وافسدت كل شئ |
| Sen olayı berbat edene kadar Ricky Tan ve adamlarının kıçlarını tekmeliyordum. | Open Subtitles | كنت على وشك ضرب "ريكي تان" ذاك حتى اتيت وافسدت الامور |
| Sen olayı berbat edene kadar Ricky Tan ve adamlarının kıçlarını tekmeliyordum. | Open Subtitles | كنت على وشك ضرب "ريكي تان" ذاك حتى اتيت وافسدت الامور |
| Noel'ini berbat ettim. | Open Subtitles | وافسدت عليك ليلة عيد الميلاد |
| Burası berbat. | Open Subtitles | وافسدت هذا المكان. |