"وافقنا" - Translation from Arabic to Turkish

    • kabul
        
    • anlaşmıştık
        
    • anlaştık
        
    • karar verdik
        
    • fikirdeyiz
        
    • dedik
        
    • anlaşmaya
        
    • anlaştığımız
        
    • kararlaştırdık
        
    Tek yaptığı içmek. Neden onu eve almayı kabul ettiğimizi bilmiyorum. Open Subtitles كل ما يفعله هو الشرب, لا أعلم لما وافقنا على مشاركته
    Eğer büyü çalışmayı bırakmayı kabul edersek bizi rahat bırakacaklar. Open Subtitles إذا وافقنا على التوقف عن الممارسة فسيوافقون على تركنا وشأننا
    Birbirimizin burnuna vurmayacağımıza anlaşmıştık. Open Subtitles وافقنا أن لا نضرب أنف بعضنا البعض ماذا إذاً؟
    anlaşmıştık, sizi istasyona kadar götürecektim. Open Subtitles لقد وافقنا أنني سوف آخذكِ إلى محطة القطار.
    Hepsinde öte, hepimiz kendi kendine yardım etme seminerine katılmak için anlaştık. Open Subtitles فبعد كل شيء ، جميعنا وافقنا على حضور ندوة تعليمية
    Ama seni aramıza almanın... topluma zararlı olabileceğine karar verdik. Open Subtitles لكننا قد وافقنا على محاوِلة ضمنك قد تبدو مجازفة لا ُتحتمل للجالية نفسها
    Eğer büyü çalışmayı bırakmayı kabul edersek yeniden güvende oluruz. Open Subtitles إذا وافقنا على أن نتوقف عن الممارسة سنكون بأمانٍ ثانيةً
    Eğer kabul etsek bile, başka birisinin kör oğluna mı bakacağız? Open Subtitles حتى لو وافقنا, من سيوافق على استضافة ولد أعمى في بيته؟
    Uygunluk duruşması istedin, bunu kabul ettik ve sonu hiç iyi olmadı. Open Subtitles لقد وافقنا حين أردت الذهاب لجلسة محاكمتك كبالغة وفشل ذلك فشلاً ذريعاً.
    Anında kabul etmiştik. Çünkü sürdürülebilir, ölçeklenebilir ve hesaplı olduğunu düşünmüştük. TED والتي وافقنا عليها في الحال، لاعتقادنا باستدامتها وقابليتها للتوسع وسهولة تحمل كُلفتها.
    Babanın ve benim çalıştığımız grup, uzaylı sömürgecilerle iş birliği yapmayı çoğunluk oyuyla kabul etti. Open Subtitles وافقنا على التعاون مع المستعمرين الأجانب.
    Gelmeyi kabul etsek de, her şey nasıl daha iyi olacak? Open Subtitles أخبريني إذا وافقنا على ذلك كيف سيكون ذلك أفضل؟
    Ben söyleyinceye kadar nişanlanacağımızı gizli tutmanda anlaşmıştık. Open Subtitles وافقنا على الإبقاء سرّ الإرتباط حتى قلت لذا.
    Yarın öğle sonrasına dek silahlarımızın teslimi konusunda sizinle anlaşmıştık. Open Subtitles لقد وافقنا على تسليم أسلحتنا بحلول ظهر غدا
    İkimiz de Cordelia'yla olan şeyin bir iş olduğu konusunda anlaşmıştık, değil mi? Open Subtitles لقد وافقنا أن العمل مع * كورديليا * مجرد عمل , صح ؟
    Bir sene dolunca senin şu küçük fantazinin peşinden koşacağız diye anlaşmıştık ve o bir sene doldu. Open Subtitles لقد وافقنا أنك ستأخذ سنة لتلحق خيالاتك و انتهت السنة
    Hole ıslak çantalarını atmayı bırakmanda anlaştık sanıyordum. Open Subtitles إعتقدت بأنّنا وافقنا على كوننا سنخفّض الإجمالي أنت تعرفين رمي الحقائب الرطبة حول الشيء
    Bu olayı kaçamak göreceğimiz konusunda anlaştık sanıyordum. Open Subtitles أعتقد اننا قد وافقنا لنجعل هذا غير تقليدي
    Fakat beraber yaşamaya başlayınca, başkalarıyla görüşmeye karar verdik ve işte benim niyetim de bu. Open Subtitles لكن إلى حين أن نستطيع أن نعيش فى نفس المكان وافقنا على رؤية أناس آخرين وهذا ما كنت أنوى فعله
    Evet ve alnımıza leke sürülmemesi için, benim doğuracakmışım gibi yapmama karar verdik. Open Subtitles نعم، و لأجل سمعتها وافقنا على التظاهر بأنه ابني
    Sonunda, bir konuda aynı fikirdeyiz. Open Subtitles حسنًا في النهاية وافقنا على شيء واحد
    Diyelim ki şimdi evet dedik, ama gecenin bir vakti fikir değiştirdik. Open Subtitles لنفترض أننا وافقنا الان وفى الليل غيرنا رأينا
    Yalnızca benim olabileceğin konusunda René ile anlaşmaya vardık. Open Subtitles رينيه وأنا وافقنا أنك يُمكنُ أَنْ تَكُونَي لي وحدي
    İyiyim. Burası hakkında anlaştığımız sanmıştım. Burada neler oldu böyle? Open Subtitles بخير، إعتقدت بأنّنا وافقنا على البقاء بخير، ماذا حدث هنا؟
    Hayır, hayır. Görüşmeyi hep beraber yapmayı kararlaştırdık. Open Subtitles لالا, كلنا وافقنا , عندما يعود نتصل كلنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more