| Maskeyi çıkarmanın tek yolununun Ceremonia de Desgracia olduğunu öğrendim. | Open Subtitles | واكتشفت ان الطريقه الوحيده لازالة القناع كانت عبر طقوس الابتلاء |
| Ayrıca davamın tarihe geçtiğini öğrendim -- bu yeni suç adı altındaki ilk uluslararası dava. | TED | واكتشفت ايضا ان قضيتي تصنع التاريخ فهى اول قضية دولية تحت هذا المسمى الجنائي الجديد |
| Ayrıca, sonradan öğrendim ki müdür çocuklara fiziksel ve cinsel şiddet uyguluyormuş. | TED | واكتشفت لاحقًا أن المدير كان يأذيهم جسديًا وجنسيًا. |
| O gece Trey yine dergilerinin başına geçtiğinde gerginlik atma olayının tahrik edici bir unsur olabileceğini öğrendi. | Open Subtitles | استأنفت تري له العلامة التجارية الخاصة بها من الجة واكتشفت أن الإفراج التوتر يمكن أن يكون بدوره على. |
| Ve fark ettim ki uçaklarda izlediğim aynı yolu uygulamanın yolları vardı. | TED | واكتشفت ان هناك طرقا لتكرير نفس الاسلوب الذي اعتدت استخدامه في الطائرات. |
| Baba, bana aldığın yeni teleskopu kullanıyordum ve bir kuyrukluyıldız keşfettim. | Open Subtitles | ابي .لقد كنت استخدم التلسكوب الذي اهديتني اياه واكتشفت مذنبا جديدا |
| Daha sonra Wentsworth Common civarında bırakıldığımı öğrendim. | Open Subtitles | ثم اطلقونى ,واكتشفت لاحقا, انى قريب من ميدان وينتسورث. |
| Çarşamba günü biyopsi yapıldı ve dün öğrendim. | Open Subtitles | متى؟ كان لي تحتاج فحص يوم الاربعاء واكتشفت أمس. |
| Sonra, onunla konuşmaya başladım ve Fransız olduğunu öğrendim. | Open Subtitles | لذلك بدأت التحدث اليها واكتشفت انها كانت فرنسية |
| Hatıralarımın iki yılını çaldıklarını öğrendim. Geri gelmelerini çok isterdim. | Open Subtitles | واكتشفت أنهم سرقوا عامين منذاكرتي،وأريداسترجاعهم. |
| Onayladım ve oraya 18 ay önce taşındığını öğrendim. | Open Subtitles | حاولت التأكيد، واكتشفت أنه انتقل من هناك قبل 18 شهراً، لكنه ترك |
| Eve yağmurlu bir hafta sonu dönmüştüm. Nehrin yükseldiğini öğrendim. | Open Subtitles | عدت إلى المنزل في نهاية أسبوع ممطرة، واكتشفت أن النهر قد فاض |
| Neyse işte onlara verdikten sonra internete gireyim dedim ve kitabın benim düşündüğümden çok daha fazla para ettiğini öğrendim. | Open Subtitles | بعدئدٍ تفقدت الإنترنت واكتشفت أن الكتاب يقدّر بأكثر مما تصورت |
| Ve sonra öğrendim ki birkaç ay sonra sponsorun yarış arabasıyla kaza yapmışsın. | Open Subtitles | واكتشفت بعد ذلك أنك صادمت سيارة الشركة الراعية لك. |
| Son zamanlarda ders notlarım çok kötü durumda, ve ailemin notlarım için toplantı yapacaklarını öğrendim. | Open Subtitles | انا تقريباً راسب في جميع درجاتي واكتشفت ان والدي سيأتون لإجتماع الأزمة حول درجاتي |
| Araştırırken öğrendim ki, buraya baskın yapacaklarmış. | Open Subtitles | فبحثت حول ذلك واكتشفت نهم سيقومون بغارة على هذا المكان |
| Bina sorumlusu gibi görünen adam benim sanat tarihçisi olduğumu öğrendi ve benden, planladığı bir konuda yardım etmemi istedi. | Open Subtitles | هذا الرجل انتحل شخصية بواب واكتشفت أنة كان تخصصى فى تاريخ الفن ، وسألنى ما إن كنت أستطيع مساعدتة فى شىء ما |
| ve Lynette, ayrıldıktan sonra Tom'un başladığı ilişkiyi öğrendi | Open Subtitles | واكتشفت لينيت انه منذ الإنفصال توم بدأ يواعد النساء |
| Kızı izledikten sonra fark ettim. Üçlüyü göremedim. | Open Subtitles | كُنت أشاهد الفتاه ، واكتشفت أنني لم أشاهد الثلاثية |
| Ve onunla seninle olduğundan daha fazla ortak yanımız olduğunu keşfettim. | Open Subtitles | واكتشفت ان بيني وبينه صفات مشتركة اكثر من التي بيني وبينك |
| O şiiri dergide okuduğum anda... düşündüm ki, bu ya çok hassas bir adamdır... ya da bir kadının, bir genç kızın şiirini... çalmıştır. | Open Subtitles | انت لم تكتبها لقد قرات هذة القصيدة واكتشفت انة بالتاكيد شخص ارق منك |
| "Uzaktan, izledim ve anladım ki, ...bu ender güzellik sürekli inceleme altında. | Open Subtitles | منذ زمن لاحظت واكتشفت أن الجمال النادر يكون صعب المنال |
| Bazı sorular sormaya başladı ve sporcu öğrencilerin sınav kağıtlarını ele geçirip geri teslim eden bir veritabanı olduğunu keşfetti. | TED | وبدأت تسأل بضع أسئلة واكتشفت وجود قاعدة بيانات يمكن للطلاب جلب الأوراق وتقديمها |