Şimdi yalnız, arada onları çıkarıyor ve bakıyor onları nazikçe ve merakla elliyor ve onları takıp aynada kendini seyrediyor ve sonra sanki başka bir dünyada başka biri oluveriyor. | Open Subtitles | والآن , عندما تكون وحيدة تخرجهم وتنظر إليهم تحملهم برقة , وفضول ترتديهم وتنظر لنفسها فى المرآة |
Şimdi, gazeteyle işin bittiğinde, üst kata çık ve küvetimi ovala! | Open Subtitles | والآن عندما تفرغ من قراءة جريدتك إصعد إلى الطابق العلوي ونظف حوض الاستحمام |
Şimdi ben Romeo ve Juliet dersem, aklınıza kim gelir? | Open Subtitles | والآن عندما أذكر روميو وجوليت من يخطر ببالى؟ |
Şimdi her yeni bebek doğduğunda onun ilk gülüşü bir peri olur. | Open Subtitles | والآن عندما يولد طفل رضيع جديد تصبح ضحكته الأولى جنية |
Ve Şimdi her yeni bebek doğduğunda, ilk gülüşü peri oluyor. | Open Subtitles | والآن عندما يولد طفل رضيع جديد تصبح ضحكته الأولى جنية |
Şimdi Yıldızgeçidi Komutanlığı'ndayım ve en sonunda kendim olarak mutluyum. | Open Subtitles | والآن عندما أصبحت في قيادة بوابة النجوم وأنا أخيراً سعيدة , عن من أنا, |
Şimdi, emekliliğime 2 ay kalmışken sen geldin. | Open Subtitles | والآن عندما يتبقي شهران حتي اتقاعد تأتي أنت |
Ve Şimdi, en sonunda senin ayarladığın bir erkekle çıkmaya başladığında da her şeyi mahvettin. | Open Subtitles | و ، والآن عندما خرجت أخيراً مع شاب ، أفسدت كل شيء جيد |
Ama Şimdi 23 haftalık bir fetüse sahip olan sizsiniz ve bir bebek olarak görülmesi gerektiğini...hatta... kurtarılması gereken bir hayat, hatta... sizin bebeğiniz mümkün olan en ileri teknoloji hayat kurtarıcı yöntemlerini... | Open Subtitles | والآن .. عندما أصبحت أنتِ من تحملُ بجنين عمره 23 أسبوعاً أصبحت تعارضين ذلك وتصريين على أن ينظر إلى الجنين على أنه طفل |
Ve Şimdi de masumu mu oynuyorsun? Zahmet etme. Benden ne istediğini biliyorum. | Open Subtitles | والآن عندما حصل ذلك تريدين أن تلعبي دور البريئة أعلم أنك تريدينني أن أفعل ذلك |
Şimdi bunu yapabileceğimizi gördüğümde duygulanıyorum... | Open Subtitles | والآن عندما أرى أننا نستطيع أن نقوم به.. تغمرني تلك المشاعر |
Bir haftadır bana dokunmamak için uydurmadığın bahane kalmadı Şimdi kaçacak yerin kalmadığında, böyle uçuk bir fanteziye mi başvuruyorsun... | Open Subtitles | طيلة الأسبوع الماضي، اختلقت كل عذر موجود كي لا تلمسني، والآن عندما تأتيك الفرصة، تلجأ إلى بعض الأوهام الجنونية، |
Şimdi bir koça ihtiyacım var ve saçma bir baba oldun. | Open Subtitles | والآن عندما أكون بحاجة إلى مدرب، كُل ما حصلتُ عليه أب عاجز. |
Kimse ona bu kadar yaklaşamamıştı ve Şimdi ortadan kaybolacak ve muhtemelen temelli. | Open Subtitles | لا أحد قد سبق واقترب إليه لهذا الحد، والآن عندما فعلت فإنه سيعتقل مجدداً، وعلى الأرجح لصالحه |
Şimdi de sonunda işler yoluna girmek üzereyken dışarı geri dönmek mi istiyorsun? | Open Subtitles | والآن , عندما تكون الأمور أخيراً على وشك أن تكون بخير هل تريد أن تعود إلى الخارج ؟ على الطريق ؟ |
Ve Şimdi o başaracağa benziyor, ve sen de öylece pes ediyorsun. | Open Subtitles | والآن عندما يبدو أنه سينجح أنت مستعد لأن تستلم فقط. |
Şimdi, durumu nasıl değiştirebileceğimize bakıyoruz, aynı zamanda demokrasi için ne yapabileceğimizi anlamaya çalışıyoruz. Bu belirsizliği aklımızda tutmalıyız. | TED | والآن عندما نحاول أن نرى كيف لنا أن نغير الوضع أي أننا عندما ننظر فيما يمكن عمله بشأن الديمقراطية فيجب أن نأخذ هذا الغموض في الحسبان. |
işe giderken silahla öldürülmüş. Ve Şimdi bunun gibi haberler duyduğumda, uluslararası bölükler Afganistan'ı bu yıl ve gelecek yıllarda terk ederken, oradaki insanlara neler olduğunu umursamaya devam etmeliyiz, | TED | والآن عندما أسمع عناوين مثل تلك، وأفكر في القوات الدولية التي تغادر أفغانستان هذا العام والأعوام القادمة، أفكر أنه علينا أن نواصل اهتمامنا بما يحدث للناس هناك، لكل من هم مثل ماريا بشير. |
Şimdi ise burnunu çekmediğinde hasta olduğunu düşünüyorum! | Open Subtitles | والآن عندما لايعطس أظن بانه مريض |
Şimdi seninle yüzleşiyorum, ama sen kaçıyorsun. | Open Subtitles | والآن عندما تواجه الحب تسعى للفرار منه |