| O krallar ve imparatorlar için çalarken... ben oyunlar oynardım... | Open Subtitles | كنت ألعب ألعاب الطفولة... بينما كان هو يعزف للملوك والأباطرة.. |
| Kanallar arasında gezmeden önce, TV'den önce krallar, imparatorlar ve firavun ve onun gibilerin hikaye anlatıcıları vardı. | Open Subtitles | فيما مضى قبل إختراع التلفاز، الملوك والأباطرة والفراعنة وأمثالهم، كان لديهم قصّاصين يروون لهم الحكايات |
| Kraliyet sahipleri ve imparatorlar, onlar için binalar yaptı. | Open Subtitles | الملوك والأباطرة قاموا بتشييد القصور ليحتفظوا فيها بمقتنياتهم |
| Krallar ve papalar ailelerine bağlı değil halklarına bağlı imparatorlardır. | Open Subtitles | الملوك والباباوات والأباطرة مُلك لشعبهم و ليس لعوائلهم |
| - Üzgünüm, Bay Carson ama kralların ve imparatorların vadesinin dolduğunu göreceksiniz. | Open Subtitles | لكنني أعتقد بأنك ستجد من أن الملوك والأباطرة قد حظوا بأيامهم |
| İyi akşamlar, Bayanlar ve majesteleri. | Open Subtitles | مساء الخير، السيدات والأباطرة. |
| Krallar, kraliçeler, dünyanın dört yanından imparatorlar kraliçenin amiral gemisi KV1'de buluşup bulabildikleri en nadir ve soyu tehlikedeki yaratıkları yiyorlarmış. | Open Subtitles | الملوك والملكات والأباطرة من جميع أنحاء العالم ويجتمعون معها في سفينتها QV1 لأكل ما يستطيعون ايجاده من الحيوانات النادره والمهدده بالإنقراض |
| Krallar ve imparatorlar bu oyunu oynarlarmış. | Open Subtitles | كان الملوك والأباطرة يلعبون تلك اللعبة |
| Eastover, Brookside, Duke'den gelen güç düşkünü şerefsizler ve silahlı kabadayılar bisiklet zincirleri ve beysbol sopalarıyla saldırdığında, o da hayatı pahasına karşı koyanlar arasındaydı! | Open Subtitles | كان متواجد " كان متاحاً حين أوقعت " إيستيفور ورجال الدعارة والأباطرة الكبار وتجار السلاح الذين يأتون بسلاسل دراجات ومضارب |