Sopalar ve taşlar belki kemiklerimi kırabilir ama hiçbir şey beni öldüremez. | Open Subtitles | العصي والأحجار قد تكسران عظامي .لكن لا شيء سيقتلني أبدا |
Büyülü çubuklar ve taşlar etrafında olmadan uyanan bir ben varım. | Open Subtitles | أنا الوحيد الذي استيقظ دونما يجد نفسه مُخطى بتلكَ العُصيّ والأحجار المريبة. |
Gökyüzü açılacak, yer kabaracak kayalar ve taşlar bile öfkeden ağlayacak. | Open Subtitles | وستنشق السماء وتهتز الأرض وحتى الصخور والأحجار |
Sanırım beton, taş ve çeliğin dışında bu binayı ayakta tutan başka birşey daha var. | Open Subtitles | أعتقد أن هناك شيء آخر هنا بجانب الأسمنت والأحجار والفولاذ، شيء يبقي هذا المكان متماسكاً. |
Kelimeler beni asla yaralamaz fakat çubuklar ve taşlar kemiklerimi kırabilir. | Open Subtitles | [سوية] الأعواد والأحجار قد تكسران عظامي، لكن الكلمات لا يمكنها أبدا إيذائي. |
Ve vergiler de para olarak, borç senedi olarak banka poliçeleri, senetler altın, gümüş, değerli metal ve taşlar olarak ödenebilir. | Open Subtitles | وأيضا على الأصول النقديه, اذونات المساعدات. المسودات على الصرافه المنزليه اذونات السندات, الذهب, الفضة, المعادن الثمينة, والأحجار. |
İletişim terminali ve taşlar rahip tarafından Daniel'la yakalanmamızdan sonra Celestis'e götürülmüş. | Open Subtitles | جهاز الاتصال والأحجار قد أخذها... الراهب إلى "(سيليستيس)" بعدما اكتشفوا استخدامي و(دانيال) لها كيف حصل عليه (سيفيس)؟ |
taş ve sopa kemiklerimi kırabilir ama çubuk sandalyeler rahattır. | Open Subtitles | العصي والأحجار قد تكسر عظامي أم الكراسي على العصي فهي مريحة |
Bu, taş devri döneminde atalarımızın, dünyada çevremizde bulunan taş ve çubuklardan araç ve diğer aletler yaptıkları sürece benzer. | TED | هذا شبيه بالعملية التي كان أسلافنا في العصر الحجري يستخدمونها لصناعة الأدوات والأغراض الأخرى من القضبان والأحجار التي نكتشفها في أنحاء العالم. |