| Mona, ne kadar şanslısın, ana kız şehre gelmişsiniz. | Open Subtitles | مونا, ألست محظوظة؟ الام والإبنة في البلدة |
| Menken'ler bugün baba kız planlarımızı onaylamaya geliyor. | Open Subtitles | عملاء منكين سيأتون اليوم ليوقعّوا على السند الأخير الأب والإبنة |
| Anne kırmızı, oğlan mavi ve kız da yeşil. | Open Subtitles | الأم هي النقطة الحمراء والإبن هو الزرقاء والإبنة بالأخضر |
| Neyse, Penny'nin Cadılar Bayramı kostümünü bir çeşit anne/kız geleneğimizdir. | Open Subtitles | على أي حال صنع زي بيني للهالوين هو نوعا ما تقليد بين الأم والإبنة |
| Baba kız dansa gideceğiz ama sanırım ekildim. | Open Subtitles | حفلة الرقص للأب والإبنة الليلة، ولكن أنا مفصولة |
| Bu yüzden, kendi çocuklarımızı koyduk, bir kız ve bir erkek çocuk. | TED | لذا، فنضع أطفالنا، الإبن والإبنة. |
| Yapma, Jay. Babayla kız dans etmeden bir yere gitmem. | Open Subtitles | أنا لن أغادر قبل رقصة الأب والإبنة |
| Görünüşe göre Baba kız eşleşecek. | Open Subtitles | *(المقاتلون: (بيس) ضد (تينا* يبدو إنها ستكون مباراة الضغينة بين الأب والإبنة ، أجل |
| Baba kız dansı yarın. | Open Subtitles | رقصة الأب والإبنة غدا |
| Ama gerçekten Flora ile tekrar iletişim kurmak güvenini kazanmak ve o özel anne kız bağını kurmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | (ولكنني كنت احاول إعادة الإتصال بـ (فلورا إستعادة ثقتها صلة الأم والإبنة المميزة |