| Spesiyallerimiz ton balıklı sandviç ve patates kızartması. Turta böğürtlenli. | Open Subtitles | شطائر التونة والبطاطا المقلية الخاصة، أم فطيرة توت فنلندي |
| Hamburger ve patates kızartması aldım. | Open Subtitles | حسناً، أحضرت لك البرجر والبطاطا المقلية |
| Ben hamburger ve patates kızartması isteyeceğim. | Open Subtitles | سوف أتناول البرجر والبطاطا المقلية. |
| Eğer burger ve kızartma yaparsam Lana'nın eve geleceğini düşündüm. | Open Subtitles | كنت أعتقد بأنني لو حضُــرت البرغر والبطاطا المقلية لانــا ستعود إلى البيت |
| Bütün ekibimizi götürdük ve bütün hareketleri yapmalarını sağladık, sanki hamburger ve kızartma yapıyorlarmış gibi. | Open Subtitles | أننا أحضرنا جميع العمال وجعلناهم يقومون بالمحاكاة يتظاهرون بتحضير البرغر والبطاطا المقلية. |
| Gecenin ilerleyen saatlerinde Charlotte, sanat eserleri satan iki numaralı bekarla yediği midyeli ve patates kızartmalı ikinci yemekten dönüyordu. | Open Subtitles | في وقت لاحق من تلك الليلة، شارلوت كان عائدا من عشاء الثاني من بلح البحر على البخار... ... والبطاطا المقلية مع البكالوريوس رقم اثنين، فن المحبة وسيط السلع. |
| Çıtır tavuk ve patates kızartması! | Open Subtitles | صدور الدجاج والبطاطا المقلية |
| Püre ve patates kızartması olsun. | Open Subtitles | مع الهريسة والبطاطا المقلية. |
| Hamburger ve patates. | Open Subtitles | برغر والبطاطا المقلية. |
| Burger ve kızartma yapıyordum. | Open Subtitles | كنت أهم بتحضير البرغر والبطاطا المقلية |