| Grubu temsil ediyordun ve belki senin de bu şekilde, algılanıcağın düşüncesi çok korkunç, alışması çok zor bir düşünceydi. | TED | أنت مثلت مجموعة كان هذا أمرٌ من الصعب تقبله والتعامل معه و كان هناك احتمال أن يُنظر إليك بالطريقة نفسها |
| Onu arama motoruna koyarsınız, ve tehdidi tedavi edecek ilacı yaratırsınız. | TED | يمكنك وضعها في محرك البحث الخاص بك، ويمكنك إنشاء العقاقير والتعامل مع التهديد. |
| Fare için, saat göstergesi için, internet radyosu için ve klavyeden gönderilen harflerle ilgilenmesi için özel bir program var. | TED | برنامج خاص بالفأرة، برنامج للساعة، وللمحطات الإذاعية عبر الأنترنيت، والتعامل مع الحروف المرسلة من لوحة المفاتيح. |
| Zamanla çok çalışan tercüman, hıza ayak uydurmak için çok sayıda püf noktaları iyi bilir, zor terminolojilerle uğraşır ve çok sayıda yabancı aksanla başa çıkar. | TED | ومع مرور الوقت والكثير من العمل الشاق، يمتلك المترجم العديد من الحيل لكي يواظب على سرعته، والتعامل مع المفردات الصعبة، والتعامل مع العديد من اللهجات الأجنبية. |
| Dünyayı anlamanıza ve yönlendirmenize yardımcı olan bilgi örüntüleri olarak düşünebilirsiniz. | TED | يمكن تعرف الفكرة كنمط متسلسل من المعلومات تساعدك على معرفة العالم والتعامل معه. |
| En sevdiğim bazı şeyler, örneğin çikolata ve çay, böğürtlen, aşırıya kaçmadan alkol, stres denetimi, ve esrarda bulunan kanabanoidler. | TED | بعض أشيائي المفضلة كالشكولاته والشاي والتوت الكحول بإعتدال والتعامل مع الضغوط المواد الموجودة في الماريجوانا |
| Bir kültürğn içine girmek ve yalnızca bu tür bir perde ile insanları analiz etmek o kültürü asla anlamamaktır. | TED | معايشة ثقافة ما والتعامل مع أصحابها بشكل سطحي دون تجاوز حاجز اللغة ذلك ليس اكتساب ثقافة بالمعنى الحقيقي. |
| Şimdi vakit basit çözümleri, basit sloganları ve küçük farklarla uğraşmayı terk etme vakti. | TED | حان الوقت لنتخلى عن الحلول البسيطة والشعارات الجوفاء، والتعامل بجدية مع الفروقات الدقيقة. |
| Düşüm, küresel ısınma hakkında düşünme ve hareket etmenin yeni bir yolu. | TED | يعتبر الانسحاب طريقة جديدة في التفكير بالاحتباس الحراري والتعامل معه. |
| Ben gördüm ki etraflarındaki sorunların farkına varmaya hazır olan ve bunun için plan yapanlar, hayatlarında daha fazla riske hatta iyi riske yer verebilen ve kötü riskle de baş edebilen insanlar oluyor. | TED | وجدت أن الناس الذين يلاحظون المشاكل ويخططون لها هم القادرون على تحمل الخطر والتعامل مع الخطر السيء. |
| Kendilerinin farkında olan, zeki varlıklar, ve onları köle olarak kullanmaya veya onlara davrandığınız gibi davranmaya hakkınız yok. | Open Subtitles | هم كائنات ذكية مدركة ذاتيا وليس لك الحق في استعمالهم كعبيد والتعامل معهم كما تفعل |
| Sınırlı sözcük dağarcığım ve yöntemlerini anlamada temel bilgilerim var, ancak bu iş yine de tek başıma halledebilmem için çok ağırlaştı. | Open Subtitles | أعرف عدد محدود من مفردات لغتهم والتعامل مع طبيعتهم البدائية ولكن سيكون هذا بعيد عن متناول يدي لوحدي |
| davranılmaktan bıktığımda... oradan kaçtım ve bir daha geriye bakmadım. | Open Subtitles | التخدير كل يوم ، والتعامل معي كانني غريبة هربت ولم أرجع أبداً |
| Ona ihtiyacı olduğunu söylüyorum, plan yapmak, koordine etmek, tehditleri algılamak ve onların üstesinden gelmek için. | Open Subtitles | انا اقول انه يحتاجها, للتخطيط, والتنسيق, لتحديد التهديدات والتعامل معها. |
| Amerika, ona ve Filistinlilerin tedavilerine destek veriyor. | Open Subtitles | ودعم امريكا لها والتعامل مع الشعب الفلسطيني |
| Şimdi gidip çalışanlarla ve aileleriyle ilgilenmek zorundayım. | Open Subtitles | الآن علي الذهاب والتعامل مع الموظفين و عوائلهم. |
| Bu sahte para, basılır ve piyasaya sürülürse ulusal ekonomileri çökertir ve sürekli değişen bir global güvenlik yaratır. | Open Subtitles | هذا المال ، إذا تم تزويره والتعامل به في السوق يمكن أن يدمر الاقتصادات الوطنية وبشكل دائم تغيير الأمن العالمي. |
| İmparatorluğun gerçek değerini fark edenler, Bu fısatı değerlendirir ve kendini yüceltir... | Open Subtitles | والتعامل بصرامة مع الأمريكيين بإبداع في كل عظمة من جسدنا |
| Korkularını kendi başlarına yenmesini ve tek başına sakinleşmeyi öğretiyor. | Open Subtitles | إنه يعلمهم كيفية تهدئة النفس والتعامل مع مخاوفهم الخاصة |
| Ayrıca,Orlando örümceklerin çok lezzetli olduğunu ve tehlikeli hayvanlarla uğraşmanın, bu bölgede yaşamanın bir getirisi olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | الىجانبذلك,يقول أورلاندوأنَّهاشهية، والتعامل مع الحيوانات الخطِرة ينحدر من المنطقة. |