| Yaparsam, herkesle aram düzelecek, herkes beni affedecek. | Open Subtitles | أفعلُ ذلك, والجميعُ يكون على وفاقٍ معي والجميعُ يسامح. سيتمُّ هذا الأمر. |
| Bu şirketi kendi ellerimle yarattım, benimle birlikte yaratan herkes de hala burada. | Open Subtitles | لقد بنيتُ هذه الشركة من البداية، والجميعُ الذين بدأوا معي لايزالوا هنا. |
| Bunu herkes biliyor, bu dava da müvekkilim üzerinden beni cezalandırmak üzere yapılan bir oyundan ibarettir. | Open Subtitles | والجميعُ يعرفُ ذلك ، وهذا الفعل إلّا حيلة .تّم تدبيرها لمعاقبتي خلال عميلي |
| Bazukalar önden gidiyor. herkes biliyor bunu. | Open Subtitles | لديكَ ما أقول, والجميعُ يعلم ذلك |
| Hava güzel ve herkes dışarıda. | Open Subtitles | هنالك نسيمٌ رائع والجميعُ في الخارج هنا |
| Buradaki herkes senin için çalışıyor. | Open Subtitles | والجميعُ هنا يعملُ لديك؟ |
| herkes davetli. | Open Subtitles | والجميعُ مرحبٌ بهم هنا. |
| Ve herkes benim pislik olduğumu düşündü. | Open Subtitles | والجميعُ ظنوا أني كنت فاشلاً |
| İlk olarak ulu Finn Hudson Glee Kulübü'ne katıldı ve herkes sanki bebek İsa gelmiş gibi sevindi. | Open Subtitles | أولاً ذو السلطة الغير محدودة(فين هدسون)ينضم ،إلى ناديّ الغناء .والجميعُ يفرحُ بهِ كأنه الطفلُ المسيح |
| Şu anda neredeyse herkes. | Open Subtitles | والجميعُ تقريباً |