"والجميع يعرف" - Translation from Arabic to Turkish

• herkes biliyor
• Ve herkes
• herkes biliyordu
• Herkes de

Kötü verinin yol açtıklarını herkes biliyor.
والجميع يعرف ما تقوم به البيانات الخاطئة.

Merhaba, içkiler için teşekkürler, Lucas. Hey, Jim'in karısı tam bir sürtük. Diyorum size dostlar, o kadın fahişenin önde gideni ve bunu Jim'in dışında herkes biliyor.
شكرا على الشراب لوكاس والجميع يعرف ماعدا جيم

herkes biliyor ve Adale de koruma gibi kapıda dikiliyor.
والجميع يعرف أن " أوديل " تقف حارسة في الخارج

Onu duymuş muydunuz? Bazıları duymuş. O bir kareograf Ve herkes onun yaptığı işleri bilir.
هل سمعتم بها؟ بعضكم سمع. إنها مصممة استعراضات والجميع يعرف أعمالها.

...ki öyle olmadığını herkes biliyordu ancak annem bunun zararsız, masum bir yalan olduğunu söyledi.
والجميع يعرف أنه ليس حقيقي لكن أمي قالت أنها كذبة بيضاء صغيرة ولم تضر أحداً

O bambaşka bir hikâye Ve herkes de bunun farkında.
تلك قصة مختلفة والجميع يعرف ذلك ، حسناً ؟

Sen de, ben de biliyoruz. herkes biliyor. Hiçbir yere gitmiyoruz!
أتعرف ، أنا اعرف هذا والجميع يعرف لن نخرج من هذا الأمر

Ne derlerse desinler. En iyi apış arası benimki ve herkes biliyor.
لا أكترث لما يقولونه أنا الملوث الأفضل والجميع يعرف ذلك

Bu yeni hava bükücülerle aramın çok iyi olduğunu sanmıyorum ve herkes biliyor ki sen doğuştan bir lidersin.
لا أعتقد أنى اقوم بعمل جيد مع مسخرى الهواء الجدد والجميع يعرف أنك قائد بالفطرة

En azından suikast girişiminde bulunduk ve tarih adına, şimdi herkes biliyor ki bütün Almanya, böyle bir adamın arkasından gitmedi.
على الأقل أخذت محاولة الاغتيال، ومن أجل التاريخ، والجميع يعرف الآن ليس كل من ألمانيا يتبع مثل هذا الرجل.

O yasayı oylamada ezeceğiz ve bunu herkes biliyor.
سنسحق ذلك الإنشيتف والجميع يعرف هذا

Onunla birlikte. Onlarla birlikte. herkes biliyor.
معه ومعهم والجميع يعرف

Evet, herkes biliyor.
أجل، والجميع يعرف

- Evet, doğru ve bunu herkes biliyor.
, بل صحيح . والجميع يعرف ذلك

Ve bunu herkes biliyor.
والجميع يعرف ذلك.

Evliliğin göstermelik. herkes biliyor.
زواجكِ خدعه والجميع يعرف ذلك

Kötü bir aileden geliyordu Ve herkes onun da kötü yola sapacağını düşünüyordu.
ينحدر من عائلة سيئة والجميع يعرف بأنه يبدو سيئ

Bu sefer baban seni kurtaramayacak Ve herkes nedenini biliyor!
لكن هذه المرة والدك ليس هنا لينقذك والجميع يعرف السبب الآن

ki öyle olmadığını herkes biliyordu ancak annem bunun zararsız, masum bir yalan olduğunu söyledi.
والجميع يعرف أنه ليس حقيقى لكن أمى قالت أنها كذبة بيضاء صغيرة ولم تضر أحداً

Benim yılımdı. Ve herkes biliyordu.
والجميع يعرف هذا

Ezelden beri ped kullanıyorsun. Herkes de biliyor. Yoo
سددتي كل الطرق والجميع يعرف ذلك لنذهب ، لنخرج من هذا الصرف الصحي