| Mertlik ve dövüşün, romantizm ve heyecanın dünyası. | Open Subtitles | عالم الفروسية والمعارك والرومانسية والحماس |
| Onun romantizm hakkındaki görüşlerini bildiğinde konuşacak hiçbir şeyin kalmayacak. | Open Subtitles | لقاء آخر ليعبر عن آراءه في الطبيعة والرومانسية ثم لن يبقى شئ للتحدث فيه وتنتهي العلاقة |
| Ya hepsini birden idare edemezsek? İş..romantizm.... | Open Subtitles | ماذا اذا لم نستطيع التعامل مع العمل والرومانسية |
| Onların yaşındayken romantizmin tatlılığını, tazeliğini ve yeni kesilmiş çimen gibi koktuğunu hatırlamıyor musun? | Open Subtitles | ألا تتذكر عندما كنت بسنهم والرومانسية كانت لطيفة وجديدة وكانت تفوح منها رائحة منعشة؟ |
| İşte bu yüzden tutku, aşk ve romantizmin üreticisidir. | Open Subtitles | لذا فالمعمار مزيج من الحب والشغف والرومانسية |
| Evlilik aşk ve tutku üzerine olmalı ayrıca planlama ve sorumluluk. | Open Subtitles | الزواج يجب أن يكون حول الحب والرومانسية والتخطيط والمسؤولية |
| Bolluğu var | Open Subtitles | والسعادة والرومانسية |
| Her genç kızın sevgiye ve romantizme ihtiyacı vardır. | Open Subtitles | كل فتاة تحتاج للحب والرومانسية |
| Ben peri masalı yaşamak istiyorum. Heyecan ve romantizm istiyorum. Anlatabiliyor muyum? | Open Subtitles | لكني أحب القصة الخيالية أحب الإثارة والرومانسية أتعرفين |
| Aşk ve romantizm sadece filmlerde olur, pal. | Open Subtitles | الحب والرومانسية تحدث في الأفلام فقط يا صديقي |
| Tutkuyla alakası var. Kimya, romantizm... | Open Subtitles | ولكنّه عن العاطفة وحول التجاذب ، والرومانسية |
| Vampirler, kurt adamlar ve romantizm hakkında yazılmış harika bir kitap. | Open Subtitles | انها رواية عظيمة عن مصاصين الدماء والمستذئبين والرومانسية |
| Yabancı bir yerde casusluk ve romantizm demek... | Open Subtitles | يجدون أنفسهم وحيدين في الظلام في مكان ما التجسس والرومانسية في موقع أجنبي |
| Ama öte yanda, kadınların işgücüne geçmeleri, seks, romantizm ve aile yaşantısı üzerine müthiş bir etki yaratıyor. | TED | ولكن فى واقع الأمر إن النساء اللاتى يدخلن إلى سوق العمل لديهن تأثير عظيم من الناحية الجنسية والرومانسية والحياة العائلية |
| Aşk ve romantizm ve şefkat vardır. | Open Subtitles | هناك الحب والرومانسية والحنان. |
| Eşyalar lüksün ve romantizmin bir hikâyesini anlatıyor. | Open Subtitles | اشياءٌ تروي حكايةً من الترف والرومانسية |
| - Aşk ve romantizmin efendisi. - Saçmalık. | Open Subtitles | سيد الحب والرومانسية هراء |
| Bütün o tutku, aşk hikayeleri ve bunun sonsuzluğa yayılmasını seviyorum. | Open Subtitles | إن العاطفة والرومانسية والحب الذي يصمد إلى الأبد |
| Bolluğu var | Open Subtitles | والرومانسية |
| Çiçekler ve romantizme. | Open Subtitles | إلى مرحلة الزهور والرومانسية |