| Binaları, caddeleri, gökdelenleri ve gürültülü taksileri düşünürler. | TED | فهم يفكرون في المباني والشوارع وناطحات السحاب، وضجيج سيارات الأجرة. |
| Tren istasyonu tiyatrolarını, büyük hoparlörlü caddeleri ve grafitili duvarları gördüm. | TED | فلقد رأيتُ مسارحَ محطّاتِ القطار والشوارع المحفوفة بمكبرات الصوت، والأحياء ذات اللوحات الجدارية |
| Eski rafinerilerden, çıkmaz sokaklardan, ve çürüyen fabrikalardan bahsediyoruz. | Open Subtitles | نحن نتكلم عن المصافى القديمه والشوارع المسدوده وتعفن المصانع |
| Bizi sokaklardan çekilmeye zorladılar. | Open Subtitles | أرغمونا على ترك السماوات والشوارع. |
| Zeminin üstündeki çıkıntılar alt taraftakileri gölgeler ve sokaklar o kadar dar ki şiddetli güneşin sıcaklığından korunurlar. | Open Subtitles | الشرفات التي بالأعلى تظلل على التي بالأسفل والشوارع ضيّقة لكي تظلل من حرارة الشمس الحارقة |
| Merdiven boşluklarında ve sokaklarda arama yapılsın. | Open Subtitles | فتشوا المبنى، نحتاج شهود عِيان من المدارج والشوارع. |
| Nasıl da o kanallar, köprüler, parke taşlı caddeler ve o kiliseler, tüm o güzel peri masalı şeyler, tüm bunlar nasıl, biri için önemsiz olabiliyor? | Open Subtitles | كيف يمكن لكل هذه القنوات والكباري والشوارع المرصوفي بالحجارة والكنائس ـــ وكل هذه الأشياء الأسطورية الجميلة ــ كيف يمكن لهذا كله ألا يكون ما يحبه الإنسان؟ |
| Binaları, parkları, caddeleri, çocukları ve dondurmacıları yerle bir eden bir şey. | Open Subtitles | ستدمر المباني والحدائق والشوارع والاطفال ومحلات الآيس كريم |
| Altın aramak için kazıyoruz, petrol için deliyoruz, bu döküntü otelleri ve kirli caddeleri inşa ediyoruz. | Open Subtitles | نفتش عن الذهب، نحفر من اجل النفط ندخل إلى الأفلام نبني هذه الفنادق الرديئة والشوارع الملوثة |
| Alman köprüleri, Alman caddeleri gibi. | Open Subtitles | مثل الجسور الألمانية والشوارع الألمانية وكذا. |
| Tupac olanları söylüyor ve mahalleden bahsediyor, sokaklardan. | Open Subtitles | (توباك) يعرف مالذي يتحدث يتحدث عنه انه يتحدث عن واقع الحياه والشوارع |
| Bir tane silahımız var ve sokaklar o şeylerle kaynıyor. | Open Subtitles | ما لدينا إلّا مسدس واحد، والشوارع مترعة بتلك المخلوقات. |
| "ve sokaklar kafirlerin | Open Subtitles | "والشوارع ستقدّس" |
| Binayı tarayın! Merdiven boşluklarında ve sokaklarda arama yapılsın. | Open Subtitles | فتشوا المبنى، نحتاج شهود عِيان من المدارج والشوارع. |
| Kuzey güney caddeler rakamla doğu batı caddeler harflerle işaretlendi. | Open Subtitles | الشوارع من الشمال إلى الجنوب مُرقمة، والشوارع من الشرق إلى الغرب مزودة بحروف. |
| Kağıttan evler, kağıttan caddeler ve... Ve insanlar da kağıttan. | Open Subtitles | كل هذه المنازل والشوارع الورقية والأشخاص كذلك إيضًا |