| Ve o an büyük bir acı ve travma anıydı benim için, çünkü bununla daha fazla yaşayamazdım. | TED | وكانت هذه لحظة من الألم والصدمة لأنني لم أعد استطيع التعايش مع هذا الوضع أكثر من ذلك. |
| Korkmuş ve sarsılmıştım ve travma korkusuna dayalı bir karar verdim. | Open Subtitles | كنتُ خائفة، وأصبتُ بصدمة. ولقد إتخذتُ قرار يستند على ذلك الخوف والصدمة. |
| Ajitasyon ve mental travma önce yavaşlar, sonra sona erer. | Open Subtitles | وبالتالي تخفّ حدة الاستثارة العضلية والصدمة العصبية حتى تنعدما |
| Kızı kontrol altına almam gerekti, travma da plasental ayrılmaya sebep oldu. | Open Subtitles | تحتّم أن أخمدها، والصدمة سببت انقطاعًا مشيميًّا. |
| Bazı zamanlar eve döneriz ve travma bulutları etrafımızı sarar. | Open Subtitles | أحيانا نعود للبيت والصدمة تملأ وجوهنا |
| Kanama ve travma, büyük ve ağır iç yaralanmalar. | Open Subtitles | النزيف والصدمة بسبب إصابات داخلية بليغة |
| Balistik travma dalga geçilecek bir şey değildir Dedektif Williams. | Open Subtitles | والصدمة البلستيكية ليست شيئاً تضحك عليه أيها المحقق (ويليامز). |
| Depresyon, anksiyete, travma. | Open Subtitles | الاكتئاب، والقلق، والصدمة |
| - Büyük travma. | Open Subtitles | والصدمة |